İlk yarı hiç oyuna girmeyen bir G.Antep var. Mümkün olduğu kadar kalabalık defans yapıp, aradan oyuna çıkmayı düşünüyorlar ama bir türlü çıkamıyorlar. Bu ne zaman bozulacak? Bir gol olacak ve bu golü F.Bahçe atarsa, G.Antep oyuna çıkmaya başlayacak. Nitekim de öyle oldu.
Şu bir gerçek, büyük takımlara karşı ne içeride ne dışarıda maçı 0-0 bitirme şansın çok çok zor. Olur mu olur, ama ihtimali çok az. 1-0'dan sonra G.Antep oyuna çıkmaya başlayınca F.Bahçe'nin de defans zaafları ortaya çıkmaya başladı. Nitekim de G.Antep'in önüne net fırsatlar gelmeye başladı, atamadılar. F.Bahçe maçın başında güzel baskı yaptı, topa da sahip oldu. Ama pozisyon var mı? Yok... Bir tek Serdar Aziz'in pozisyonu var, çok net olmayan; onu da auta attı. Vedat'ın da var ama gerçekten zor bir pozisyon. Top havadan geliyor, kafa vuruşu zor yapabilir oyuncu; nitekim de öyle oldu.
Maç boyunca F.Bahçe'nin bu kadar ofsayta düşmesi enteresan. Bu, takımın akordunun henüz tam oturmadığını ve bozuk olduğunu gösterir.
Maçta kalite yoktu, ikinci yarı heyecan vardı ve F.Bahçe kazandı. Bu tip oyunla nereye kadar gidersiniz, bu belli olmaz.
Hakeme fazla iş düşmedi. Düştüğü zaman da doğru işler yaptı. Şu bir gerçek, biraz kilo vermesi lazım.
Vedat Muriqi, gördüğü sarı nedeniyle cezalı duruma düşmüş ve önümüzdeki haftaki Başakşehir maçında oynayamayacaktı. Ne yaptı, uzatmalarda kırmızı kart gördü. Atatürk ne demişti: "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim." Nokta... Bunun yıllarca çok örneklerini gördük. O zaman iş federasyona düşüyor. Göstere göstere kurallar deliniyorsa, gereğini yapın arkadaşlar. Kimse de kimseyi, aptal yerine koymasın.