Mertens'in toplu- topsuz oyundaki zeka fışkıran ve aşkla dolu mücadelesini, meşin yuvarlakla olan zarafetini, top rakipteyken yaptığı akıl dolu presi izlerken geçen bahar gittiğim konser geldi aklıma. Andy Fletcher iki yıl önce hayata veda ettiğinde kendime bir söz vermiş, Dave Gahan ve Martin Gore ile vedalaşmak üzere Depeche Mode konserine gidecektim. Budapeşte'de sahneye çıkıp bitmek bilmeyen enerjileri karşısında saygıyla eğildiğimde karşımda 44 yıllık bir grubun efsane iki üyesi vardı. Ne iş yaparsan yap aşkla yap, disiplinle yap...
Rize maçında olduğu gibi Galatasaray iki farkı yine 26. dakikada buldu. 3 gün önce vasatın altında kalan iki kanat Barış ve Yunus'un golleriyle... Yenilerin yokluğunda Berkan'ı sol bek kullanmak aslında İbrahim Hatipoğlu'nun "İyi bir transfer dönemi geçirdik" açıklamasına bir tekzip. Takvimde Fenerbahçe derbisi olunca iki farkı bulduktan sonra sol şeritte 5. viteste gitmenin manası yok. Tempoyu elinde tutan Okan Buruk'un takımı, Rize maçından farklı olarak 2-3 geçiş yaşasa da defans göbeğinin Abdülkerim'in de aslına rücu etmesiyle sınıfı geçtiğini söylemek lazım.
Anadolu takımlarının haline bakınca bu ligin bırakın 18'i, 16 takıma düşmesi artık bir mecburiyet. Bu sezonu da derbiler ve geçen sezon sahnede olmayan Beşiktaş'ın performansı belirleyecek.
Depeche Mode şarkılarıyla bitireyim: Derbi öncesi 5 maçta 5 galibiyet "Precious"… Derbi öncesi Florya'da 4 gün "Enjoy The Silence"… Karaborsa bilet soruşturmasından, sırt reklamına, mini bar saçmalığından, dışarıya servis edilen resmi evraklara ve elbette kötü zemine kadar, Galatasaray yönetimi için ise: "Wrong"…