Beşiktaş'tan tarihi hezimet, 8 büyük maça çıkacakken Şampiyonlar Ligi'ne veda, buhar olan 30 milyon Euro, transferine onay verdiği 30 milyonluk iki futbolcu, kafasında biletini kestiği oynatmadığı oyuncuların maliyeti… Yetmezmiş gibi taraftara akıl veren kibirli cümleler. Taraftarın kalbi Okan Buruk için soğumuş olabilir, normaldir. Bu basiretsiz yönetim kendi koltuklarını koruyabilmek için arkasındayız dedikleri hocalarıyla gün gelir yolları da ayırırlar. Böyle bir yetkileri var ama icraatlarına bakarsanız hakları yokken.
Taraftarın kırılan kalbini galibiyetler tamir eder, bu insanların kazandığında sevindikleri bir başka takımları yok. Yönetim de kifayetsiz iş bilmez profesyonelleriyle yolları ayırır, eylül bir başka olabilir G.Saray için… Ama bir büyük gerçek var. Takımı Okan Buruk'un arkasında. Dün Adana'da futbolcuların vücut dillerinden bunu çözebilmek için bir 90 dakika vardı. Montella'lı günlerden ibreti alemlik bir vakaya dönüşen ev sahibi karşısında sakatlandığı pozisyonda bulunduğu yer ile İcardi, çok adam kaçırsa da yine çok koşan Lucas, penaltı kurtaran Muslera ve futboluna bakan Kerem… Bunlar bu takımda sırtlarında taşıdıkları Buruk'a sırtlarını döndükleri gün hocaları maçı soyunma odasında kaybeder. Dün Buruk bu testten geçti ve şimdi önünde iki hendek var: Fenerbahçe derbisi ve evinde PAOK maçı…
Maçtan bir gece önce otelde taraftarın yemek organizasyonu yapmasına izin veren yönetim ve sportif direktörün kamptan Dubois'i maç günü tarifeli uçakla İstanbul'a yollaması kimseyi şaşırtmamalı. Aynı başkanın birinci döneminde aynı profesyonelin faks makinesine ters taktığı A4 kağıdı boş haliyle karşı tarafa gitmiş, bu da G.Saray tarihine "Grosskreutz vakası" olarak geçmişti.