Şampiyonluk, gemiyi limana yanaştırma hikâyesi. 38 haftalık yolculukta geçirdiğin fırtınaları kayıt düştüğün defteri, patron/taraftar gemi limana varmamışsa kimse dinlemez, sen anlatsan ne olur... Galatasaray ligin son dönemecinde Alanya ve Adana fırtınalarını Akdeniz'de aşıp Marmara'nın dalgasız sularına girdiğinde karadan gelecek torpidolardan haberdar değildi. Betondu, seçimdi, erken şampiyonluk kutlamasıydı derken mendireği geçmiş, 'kara göründü' demiş takım, kendi içinden yalpaladı son haftalarda.
Şampiyon olmak zor, o şampiyon ünvanını korumak çok daha zor. Çünkü bu memleket "Kazandı, sırasını savdı" kafasına sahip. Okan Buruk geçen sezon İcardi'nin sırtında şampiyonluk kutlamalarında verdiği ikonik pozu bu sezon büyük teknik adamlık olarak sahaya döktü. Okan'ı sırtlayan gol kralı İcardi de dün o topuk vuruşuyla "Geçen Mayıs Florya'da davul çalıyordum"; "Davulum nerede" dedi.
Galatasaray dün şampiyonluk sayısını iki düzineye çıkartırken, 90'larda 13-9 gerideyken bugün 23-19 ile en yakın rakibine bir yıldız uzaklığı fark koyarken verdiği mesajı okumayanlar, gelecek sezon beş yıldızı bir arada görebilirler. Bu takımın her şampiyonluğunu "x, y, z" sayesinde diye tribünlerinize anlattığınız, rakibin kazandığını yok saydığınız, inkâr ettiğiniz, kaybetmesini bilmediğiniz sürece, Galatasaray'ın gerçekleri bir kâbus gibi dönecek hayatınıza... Derbiden sonra Galatasaray'ı kendi içinde hesaplaşmak varken bir arada tutan "Kurtlar Vadisi" havası vardı. Dün Galatasaray "Ezel" ile cevap verdi: "Ben yemeğimi yedim doydum Ama hesabı sen ödeyeceksin kardeş…"