Abdullah Avcı, şampiyonluğa giderken onu devre arasında 4.3 milyon Euro'ya almasa Visca, Türkiye'ye 400 bin Euro'ya transfer olmuş, lige damga vurmuş ama çift haneli bonservis üretememiş bir futbol emekçisi olarak anılacaktı. Arsenal'in Pepe'ye ödediği 80 milyon Euro'nun yanında 4 milyon Euro nedir ki. Ya da Pepe'nin kariyeri boyunca yaptıklarının kaç katını Visca bu topraklarda yapmıştır. Boşnak yıldızın dün birinci golde ters ayağıyla uzak köşeye vurduğu gol ve 10 kişi kalmış takımının ikinci yarının başında bulduğu 3. gole yaptığı asistle büyük futbolcu nasıl olur herkese gösterdi. Bir stoperin asistiyle diğerinin gol atması, sahalarda kolay rastlanacak türden bir hikâye değil. Trabzon, ikinci golü de böyle buldu. Yarı finaldeki 4 takım arasında kupayı en çok isteyen hocanın Abdullah Avcı olduğunun altını çizmem lazım. Ancak bazen evdeki hesap çarşıdakine uymuyor. Enis Destan, 2 lig maçı arasında oynanan bir kupa yarı finali ilk maçında gördüğü kırmızı kartla takım arkadaşlarına ihanet etti.
Karagümrük, 1-0 geriye düştükten sonra ev sahibinin oyunu kendi sahasında kabullendiği 10 dakikada beraberliği bulurken ikinci yarıda bir eksik Avcı'nın takımına karşı 16 hücum gerçekleştirdi. Ve buldukları ikinci golle tur kapısını açık tuttular. Karagümrük, Trabzonspor'la ligde ilk yarıda berabere kalırken Alpaslan Erdem, ikinci yarıda kupada G.Saray'ı elerken teknik direktör Şota'ydı. Tolunay Kafkas burada hikâyenin neresinde derseniz, Ripley'deki John Malkovich derim. Dünkü tabeladan sonra rövanşın Rus ruletine döneceği kesin. Bekleyip göreceğiz.