Alanya'da 4-0 önde olduğu maçı 5 forvetle bitiren Okan Buruk'un kalan maçlarda bir beraberlik opsiyonu olan takımının, F.Bahçe derbisine genel averajda önde çıkma ve o maçta iki ihtimali cebine koyma isteği aşikar. Dün de kağıt üzerinde averajdaki 4 farkı kapatacak bir rakip vardı karşılarında. İbrahim Üzülmez'in kötü savunma yapan takımı 5'te kazandığı korneri atmaya giderken rengini belli etti. Pendik Sapanbağları'nda bile Boşnak köftesi daha önce geliyor masaya. O dakikada oyunu ağırdan almak ve Yugoslav faulleriyle önde baskıdan kurtulan rakibin hızını kesmek. Alex Ferguson, United'ın evinde kötü oynadığı ilk yarılardan sonra hep aynı cümleyi kurardı: "İlk yarıda Old Trafford'a gelmemiştik." G.Saray da ilk 30 dakikada öyle yaptı, Alanya'nın bir deja vu'su gibi. Demirbay aksıyor, Ziyech top alamıyor, her şey kesme bıçağı Barış Alper ile yürüyordu. Baktı ki olacak gibi değil, İcardi fileto bıçağı gibi çıktı ortaya, pozisyonun mimarı ve bitireni olduğunda gelen rahatlama 5 dakika sonra ikinci golü getirdi. Kapanan rakiplere karşı bu sezon korner (11) ve ceza sahası dışından atılanlarla ceza kesmek G.Saray'ın büyük artılarından. İkinci yarının ilk çeyreğinde yine gevşeyen ve biraz da fanteziye kaçan ev sahibi karşısında Ndiaye çıktıktan sonra Musamba ve Halil ile ayakta kalmaya çalışan Pendik, 6 hücum yapmayı başardı bu yarıda… Maçın sonu Kerem Aktürkoğlu'na terapi seansı… Kendi kendinin zımparası olmaktan vazgeçmek için sevgi kılıfında mı gezmesi gerekiyor… Belki de…