Son üç maçında orta sahayı rakibe vermiş Galatasaray deplasman derbisinde geçiş arayan taraf olur muydu? Bunu Beşiktaş'ın orta saha tercihleri belirleyecekti. Gedson'dan sonra Salih de yokken ev sahibinin oyunu set hücumlarına çevirebilecek ne ezberi ne de becerisi vardı. Bu kadrolarla Beşiktaş ilk golü atmadığı sürece maçtan puanlarla ayrılamaz gerçeğiyle çaldı ilk düdük. Ve dakikasında Galatasaray'ı öne geçiren gol…
Okan Buruk, Zaha ve Sergio gibi safralarından kurtulmuş, hafiflemiş ama kadro derinliğini kaybetmişti. Skoru korumak için de önünde bir 90 dakika vardı. 1-0 sonrasında gereksiz yere yaslandıklarında ev sahibinde Rashica dışında hücumda ayakta kalan olmayınca çok da zorlanmadılar gittiler devreye. Beşiktaş, 45 dakikada 2 hücum geliştirebilmiş, seyircisine ikinci 45 için söz veren takımdı.
Hamleler Santos'tan geldi. Orta sahayı bir eksiltip, 20 dakika boyunca Muçi'yi 8'e çekmesi, Rashica'yı forvet arkasına, Semih'i sola, Cenk'i en uca alması Galatasaray savunmasına iki kez zorluk çıkarttı ki ikisinde de Beşiktaş derbilerini "Kötü" oynayan Muslera sahnedeydi. Buruk'un kulübede inandırıcı hamlesi yoktu, güvendikleriyle oynadı ve kötü Beşiktaş'ı vasat futboluyla devirmeyi başardı. Maçın adamı tüm ağrılarına rağmen savunmada ve bağlantıda sağlam duran Kaan Ayhan…
Murathan Mungan şiirinde der ki:
'Biliyor musun' dedin, 'Sen neye benziyorsun biliyor musun?'
'Neye?' dedim, yan yanayken yaşadığımız ayrılığın adını sorar gibi, 'Neye?'
'Bilardo toplarına.'
'Neden?' dedim.
'Yazgını hep başkalarının ıstakasının insafına bırakıyorsun da ondan...'
Galatasaray'ın kendi ıstakası var…