Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Travmayı atlattı

Puan tablosuna baktığınızda net hedefinin kupa olduğu tartışmasız olan Sivasspor'un 4 gün sonra Fenerbahçe ile oynayacağı yarı final ilk maçı öncesinde Rıza Çalımbay'ın 37'lik Yatabare, 35'lik Hakan ve Max Gradel'i dün yanında tutma ihtimali ve mantığı vardı ama o elindekilerden çıkan ideal 11'ini sürdü sahaya. Alioski değil de aylar sonra dönen Peres'i 11'de görünce elbette maç öncesinde üçlü mü dörtlü mü defans tartışmaları doğdu. Dörtlü başladı, üçlüye de döndü ama oyunu belirleyen önce Valencia'nın sakatlığı sonra da yeni pozisyonunda İrfan Can oldu. Rossi'nin golünde uzun dribblinge seyirci kalan Sivas defansı ve tek ayağının üzerinde yakalanan Ali Şaşal'ın hatasıyla geriye düşen Sivas'ta Max Gradel tüm topları ezince çabalayan bir tek Saiz kaldı.
İrfan ve Arda'nın kalitesi ilk yarıda tabelayı üçe taşıdı. Valencia ile çarpıştığında belki de Ali Şaşal kenara gelmeliydi ama hem ikinci golde hem de üçüncü golde başroldeydi. Dinamik ve hareketli bir oyunda Arda rakip ceza sahasında topla 4 kez buluşurken ev sahibinin 3 kez buluşması da tabeladan gayrı ilk yarının gerçeği.
İrfan'ın kırmızısı sonrasında Ferdi farkı üçe çıkarmasa çok daha farklı bir ikinci yarı olur muydu? Olabilirdi ama Fenerbahçe savunması maç boyunca 19 uzaklaştırma ve 17 pas arasıyla Caicedo'nun golü dışında hatasızdı. Kaleci İrfan Can'ın aynı dakikada iki net plonjonunu da bu defansif başarıya eklemek lazım elbette. Çıkıştaki Sivas'ı İstanbulspor travması sonrası ve derbi öncesi devirmek dün taşları yerinden oynatan ama haklı çıkan Jesus'a iyi gelmiştir elbette.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA