Geçen sezon Galatasaray, Konya'nın 12 maçlık namağlup serisine son verdiğinde sahadaki oyun tabelayı anlatmıyordu. Konya maçın 2. yarısında yüzde 63 topa sahip olurken, 12 hücum geliştirmiş. Dün akşamki 11'den 3 oyuncunun sahada olduğu Galatasaray, üç hücumda kalmış. İlhan Palut yine önemli bir istatistikle geldi İstanbul'a. Kalesinde 6 maçta gol görmeyen Konya, düne kadar 4 topu direkten dönmüş Oliveira'nın boş kaleye vurduğu topla 1-0 geriye düştüğünde, arkasında 50 bin taraftarı ile Galatasaray için bundan daha iyi başlangıç olmazdı. Palut'un takımı hiç etkilenmedi tabeladan ve komple yenilenmiş olmasına rağmen orta sahada Galatasaray'a üstünlük sağlayarak oyunu ellerine aldılar. Ev sahibinde Yunus'un iç kulvarda yer alması mantıklı ancak sol tarafta top aşkı bitmeyen Kerem'in iç kulvara geçtiğinde yarattığı boşluğu Van Aanholt değerlendiremedi. Hollandalı geriye de dönmeyince Buruk'un takımının sol kanadı çöktü. İki direk, bir de nefis Muslera kurtarışı olmasa Galatasaray devreye 2-3 farklı mağlup giderdi. 46'da Van Aanholt ve Mertens kenara gelebilir ve Midtsjö ile Dubois (Kazımcan) oyuna girebilirdi. İkinci yarının çoğu, yerden kalkmayan oyuncuları izleyerek geçti. Golü atan Çekiçi'yi erken kaybeden Konya'nın oyunu bir tık geri düşünce Okan Buruk'tan İcardi ve Yusuf hamleleri geldi. Arjantinli'nin uzun dakikalar hiç topla buluşmadıktan sonra rakibin kendi kalesine attığı golün aktörü olması ilginçti doğrusu. Galatasaray'ın çok dişli bir rakip karşısında kazanırken çıkarması gereken dersler de var. Zirvedeki Okan Buruk şimdi düşünecek ve idmanda pratiğe dökecek çok zamana sahip.