Telefonumuza onca uygulama, bilgisayarımıza tonla program yükleriz, gün gelir o hızlı cihazlar yavaşladığında ya bir bilen arkadaş ya da teknik servis aranır. Sihirli cümle "Fabrika ayarlarına dön" ya da "Yeniden başlat"tır. Çokça da işe yarar. Abdullah Avcı'nın da yaptığı fabrika ayarlarına dönmekti. Şampiyonluğu getiren kadronun ortası Siopis-Hamsik-Bakasetas ile ezber oyuna dönmüş, tek santrforlu oyunda kanattaki Trezeguet ve Djaniny'in performansı hücum gücünü belirleyecekti. G.Saray'da Kerem'in iki golüyle kendini bulması gibi sezon başından beri kendini arayan Trezeguet de dün önce asist ve sonra ikinci golle üzerindeki baskıyı attı. Trabzonspor'un 1-0'ı bulduktan sonra oyunu kendi sahasında kabul ederken hücumda iyi yerleşen ve sıkıntı yaratacak bir Kızılyıldız yoktu. Teknik adam değişimi yaramamış onlara. Hamsik'in "Maestro" oyunu, Bartra'nın geride verdiği güvenle bir grup maçında 3 puanı getirecek gol bulunmuş ama maçın ışığı söndürülmemişti. Değişiklikler bunu da getirdi, rakibin 10 kişi kalması Avcı'nın işini kolaylaştırdı ama bir memleket alışkanlığımız, eksik rakipten gol yiyip galibiyetin kaçacağı gerilimini yaşamak… İyi ki de olmadı.İki deplasmanda 8 gol yiyip, Avrupa Ligi'ne 3 gollü mağlubiyetle başlarsanız eleştirilirsiniz. Trabzonspor teknik direktörü iseniz buna şaşırmanız ya da zamanını doğru bulmamak size doğru yolu göstermez ama sanırım Avcı önceki günkü sert basın toplantısından da bu maçın havasına bir şeyler katmak istedi. Oyun yeterli mi, değil… Kazanan haklı mıdır, ziyadesiyle…