Uçakların peşi sıra indiği, yıldızların şık tanıtımlarıyla gelinen hafta sonunda G.Saray'ın iki handikabı vardı. Biri, doğru ve isabetli transferler olmasına rağmen hazır olanı-olmayanı takımla en fazla iki idman yapacaktı.
Diğeri ise Avrupa'da olmamak. Yeni kadronun oyun ezberi için gerekli olan haftada 3 maçtı ve bundan mahrum G.Saray her lig maçında bu ezberi yukarı taşımak zorundaydı. Okan Buruk 35 yıldır futbolun içinde, Kerem'in tedavisinin dört duvar arasında ya da kulübede değil sahada olacağına inandığından onunla başladı.
İlk dakikada Kerem kaçırdığında "sıkıntı" devam ediyor havası oyuncunun ilacının gol ya da asist olduğu gerçeğiyle geri planda kaldı. Golde rakibi kaçıran Emin, oyunun kalanında iyi oynarken, görünmez kahraman Mertens oldu. Forvet arkasında gol vuruşuna yakın olması beklenen Belçikalı, takım savunmasına verdiği destekle Oliviera'nın açıklarını kapadı, Torreira'nın öne çıkmasını sağladı. Uruguaylı, ilk golün kilit pasını attı ve müthiş devamlılığıyla G.Saray'ı öne itti. Oliveira'nın kalitesi çok şey katıyor. Bazen kolay top kaybetse de Kerem'in önüne akıttığı top ve direkten dönen şutuyla alkışı hak etti. Gomis 'Bir santrfor ne yapmalı' dersini verip kenara gelirken G.Saray'da vasatın altında kalan futbolcu yoktu. 6. hafta biterken 3 golle tanıştılar ve haftaya kalesinde gol görmemiş Konya ile evlerinde oynayacaklar. Sonrası milli ara. İcardi ve Mata'yı da hazırlayacak G.Saray'ın en az 2 hazırlık maçına ihtiyacı var ekime kadar. Bu yüzden Konya maçı kritik, sürpriz Giresun mağlubiyetindeki hataya düşmemesi gereken bir kadro var Okan Buruk'un elinde…