Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Rövanşa 50 bin kişiyi getirin

Galatasaray, Marsilya'yı mağlup edip ardından da Lazio ile berabere kalıp gruptan namağlup lider çıktığında; Barcelona, Koeman yönetiminde 20 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi'ne veda eden, liginde şampiyonluk yarışında havlu atmış, İspanya'da herkesin gözüne kestirdiği bir takımdı. Futbolda 3 ay uzun bir zaman. 11 yıl önce Guardiola'nın Barcelona'sı rakiplerini tiki taka ile ezerken, çoğunluk çaresizdi. O günlerde söylediğim, siz takım olarak yeterli fizik ve mental güce sahip değilseniz, oyunun kalbi olan orta sahanız kuvvetli değilse, top rakipte kalıyorsa size her takım Barcelona gibi görünebilir. Galatasaray, şimdi o günlerden 12 yıl sonra Barcelona gibi bir takım ile değil, Barcelona'nın ta kendisiyle karşılaşacak. Evet, Xavi'nin kadrosu elbette ki Guardiola'nın kadrosu değil. Ama aynı zamanda Xavi'nin kadrosu, ara transferde gelenlerle Koeman'ın kadrosundan özellikle hücum hattında fersah fersah ileride.

EL CLASİCO'NUN ETKİSİ OLACAK
Barcelona, bu akşam çeyrek final kapısını aralayacak garantili bir skor kovalayacak. Amaçları haftaya da İstanbul'a geldiklerinde mümkünse 8-9 as oyuncuyu dinlendirmek. Bunun sebebi İstanbul'daki rövanştan 3 gün sonra Madrid'de Real Madrid'le El Clasico sahnesine çıkacak olmaları. Barcelona'da Fati, Roberto, Umtiti uzun süredir sakat. Son dönemde Napoli'ye deplasmanda 4 atan, Atletico Madrid'e 45 dakikada 3 gol atan, Valencia deplasmanında farklı kazanan Barça, yeni transferler sayesinde bu eksik oyuncularından etkilenmedi. Genç oyuncu Gavi kart cezalısı. Dani Alves de UEFA kadrosunda yok.

AKIL BAŞKA, YÜREK BAŞKA!
3 ay önce Marsilya ve Lazio maçlarında savunma organizasyonu mükemmele yakın olan Galatasaray ile Göztepe deplasmanında ilk 45 dakikada 60 isabetli pas bile yapamayan, Konya'da 20 dakikada kalesinde 2 gol gören Galatasaray elbette ki aynı G.Saray değil. Gerideki skorlar, iki teknik adam, moral, motivasyon ve kadroları karşılaştırdığınızda akıl, 'Barcelona farklı kazanır' dedirtiyor. Ancak Avrupa sahnesinde kalan tek Türk takımı Galatasaray için Türk insanının yüreğinin söyleyeceği elbette farklı. Çıkıp mücadele edecekler. En az Barcelona kadar koşmak zorundalar. Pas kanallarını doğru dizilişle tıkamak zorundalar. Ve her şeyden önemlisi geçiş oyununda kayıp yapmadan topu rakip kaleye götürmek zorundalar.

KALEDE GARİP BİR HİKÂYE!
Orta sahada Torrent defansa yakın olarak sadece Taylan'ı değil Pulgar'ı da 11'e koyup Cicaldau'yu kulübeye çekebilir. Busquets, De Jong ve Pedri'li orta saha karşısında işleri zor. Xavi, dün basın toplantısında rotasyondan bahsetti. Dinlendireceği oyuncular olacağından kadroda sürprizler olabilir. Ama asıl dikkat etmeleri gereken adam sağ bek Boey'in karşısında oynayacak Ferran Torres. Oyunun kaderi Ferran Torres ve arkasındaki Alba'nın hücumlarında saklı. Elbette Camp Nou'daki maçı Muslera'sız oynamak G.Saray adına en büyük handikap. Kaledeki Pena'nın Barcelona ile bu seviyede bir maça Camp Nou'da çıkmadığı hatırlanırsa, işinin ne kadar zor olduğu ortaya çıkar. Avrupa'nın en büyük stadyumu Camp Nou'nun bu akşam kapalı gişe olmayacağı kesin. 30 bin civarında taraftarın önünde oynamak da kolay değil. G.Saray'ın bir hafta sonra Nef Stadyumu'ndaki rövanşa umudun 'u'su bile kalsa gelecek 50 bin taraftarı var. İstanbul'a "Biz turu geçtik. Real Madrid'i düşünüyoruz'' diyen bir Barcelona getirmezlerse ne âlâ…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA