Rusya kulüplerinin neredeyse tüm branşlarda turnuvalardan men edilmesinin yanı sıra Rus sporculara karşı da ön yargı artıyor. Bu durumu nasıl görüyorsunuz?
Rus milli takımları ve kulüplerine getirilen yasaklarla dünyanın herhangi bir yerinde bir takım sporunda yer alan Rus sporculara olan tepkiyi kalın çizgiyle ayırmak lazım. Başta Amerika'da buz hokeyi olmak üzere futbolda, basketbolda birçok Rus sporcu var ve özellikle Amerika'da sosyal medya aracılığıyla ölüm tehditleri aldıkları haberleri geliyor, kulüplerinin de oyuncularının güvenlik önlemlerini artırdığı yazılıyor. FIFA ve UEFA'nın kararına gelince, bir ülkenin komşusunun sınırlarını ihlal edip sivil insanların da canına kast ettiği bir ortamda futbolu yönetenlerin başka türlü davranması beklenmemeli.
Bir tarafta topraklarını savunan Ukrayna, diğer tarafta işgal girişiminde bulunan Rusya var. Pandemi döneminde de spora ara verildiğinde çok sorulan soruydu, 'Ne zaman başlayacak?'. O gün de yanıtım şuydu; bir ya da bir milyon insanın canına kast eden bir teh-li kenin olduğu coğrafyada sadece spor değil müzik de sinema da ertelenir, sahne almaz. Hiçbir maç ölüm korkusuyla sığınakta bekleyen çocuğun korkusunu yok edemez. Konunun siyasi tarafı ve ambargo meselesi işin üstatları tarafından değerlendirilir ancak FIFA ve UEFA'nın bu yaptırımını, silahlar susana, insanlar sığınaklardan evlerine dönene, çocuklar okullarına ve oyun parklarına gidene kadar destekliyorum. Ayrıca UEFA ve EuroLeague yönetimleri sadece men kararıyla kalmadı, aynı zamanda organizasyonlarının büyük gelir kapısı olan Gazprom ve VTB Bank'la sponsorluklarına son verip önemli bir ekonomik zararı da göze aldılar.
YUSUF'UN RUH HALİNİ ANLAMAK ZOR DEĞİL
Rusya'da forma giyen Türk oyuncular sizce ne yapmalı? Yorumunuz nedir?
Kariyerinde beyaz bir sayfa açan Yusuf Yazıcı geçen hafta forma giydi, gol de attı. Rusya'da lig devam ediyor ama onun ruh halini tahmin edebilmek çok zor değil. Kontrat imzaladığı bir kulüp var, orada olmak istemiyorsa bu elbette kişisel tercihi olur. Bunu fikren ya da fiziksel olarak bir güvenlik problemi olarak da açıklayabilir. Yusuf da bu yaşananlardan zarar görüyor.
BEDEL HER ZAMAN ÖDENİR
Savaş devam ederse bundan sonra neler olabilir?
Bir sporsever hiçbir zaman böyle olmasını istemez ama siyasi gelişmeler, ülkeler arasındaki ilişkiler, ekonomi her zaman sporun içinde ve var olmaya devam edecek. Soğuk savaş yıllarında iki bloğun da birbirlerinin düzenlediği olimpiyatları boykot ettiğini, İspanya'daki Avrupa Şampiyonası'na davet edilip gitmeyen ülkeleri, 78 Dünya Kupası'nda Arjantin'deki cuntayı protesto edip katılmayan Johan Cruyff'u ve bunun gibi onlarca hikâyeyi sporseverler elbette dağarcığında tutuyor.
Soğuk Savaş döneminde iki kutup arasındaki keskin ayrıma rağmen sporda rekabet sürüyordu. Başta UEFA ve FIFA'nın sporcu ve takımlara karşı hamleleri sizce tek taraflı bakış açısı mı?
Hiçbir sporcu aktif olarak savaşın içinde değil. Sporcu yeşil çimde, parkede, tartan pistte, toprak sahada, havuzda ter döker ama bayrağını taşıdığınız ülke bir başka ülkeyi işgal etmişse ve dünyanın ona karşı yaptığı barış çağrılarına sessiz kalmaya devam ediyorsa suçu olmayan tüm sporcular da bunun bedelini ödüyor maalesef. Futbolda da böyle basketbolda da böyle.
