Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜLENT TİMURLENK

Dünya Kupası’na gidemeyen Miura

Kazuyoshi Miura geçen yıl dünyada manşetlere çıktığında 52 yaşındaydı ve adının yanında profesyonel futbol oynayan en yaşlı sporcu unvanı vardı. 90'lı yıllardaki hikâyesi ise bir dramdır. 1994 Dünya Kupası elemelerinde Japonya forması altında 13 gole imza atan Miura, ülkesi finallere gidemeyince büyük hayal kırıklığı yaşamıştı. Bu performans Avrupa'da ses getirmiş, Miura 28 yaşında İtalya'ya Genoa'ya transfer olmuştu. İz bıraktığı söylenemez. Miura'nın hayali bir sonraki Dünya Kupası'ydı. Elemelerde 14 gol attı, Japonya 1998 Dünya Kupası'na gitmeye hak kazandı ama o evinden seyretti. Miura iki yıl sonra milli takıma döndü ama 35 yaşına geldiğinde ülkesinde düzenlenen Dünya Kupası'nda (2002) kimsenin aklına gelmedi. 89 milli maçta 55 gol atan "Kazu" Miura, Dünya Kupası özlemini 45 yaşında 2012 Futsal Dünya Kupası'nda oynayarak giderdi.

KÜRKÇÜ DÜKKANINA DÖNEN MONDRAGON

Bir kulübün altyapısında yetişiyor, kendini A takımda buluyorsun. Bazen sana 'Yeterli değilsin' diyorlar. Birçok futbolcunun hayalidir başladığı kulüpte futbolu bırakabilmek ama hepsi gerçekleştiremez. Kimi kariyerinin ortasında evine uğrar sonra bir yol daha yapar (Fabregas) kimi de uzun yıllar sonra kürkçü dükkanına döner. Biri çok tanıdık iki isim var. Faryd Mondragon, Süper Lig tarihinin en iyi kalecilerinden biriydi. Fransız Metz'den Galatasaray'a gelmişti, Almanya'ya Köln'e gitti. 2014 Dünya Kupası'nda kaleye geçtiğinde 43 yaşındaydı. O rekorunu 4 yıl sonra Mısırlı kaleci El-Hadary ele geçirdi. Ülkesi Kolombiya'da doğduğu şehrin takımı Deportivo Cali'de 1990-91 sezonunda forma giyen Mondragon, 21 yıl sonra kürkçü dükkanına döndü. 21 yıl sonra yetiştiği kulübe dönen bir diğer isim ise 2013 yılında Hogaborg'a imza atan Henrik Larsson. Rivaldo ve Dirk Kuyt ise 20 yıl sonra yetiştikleri kulüplere dönmüşlerdi.

TAM 13 YIL ÖNCE CAMP NOU PROJESİ
FUTBOL ekonomisinin dibe vurduğu bugünlerde düşen bonservis bedelleri, yıllık ücretlerde yapılacak kesintiler, kaybedilen sponsorluklar, yakın gelecekte boş kalacak tribünler tartışılıyor. Konu başlıklarından biri de yeni stadyumlar ya da yenilenen stadyumlar. Barcelona'nın Camp Nou ve Real Madrid'in Santiago Bernabeu'yu yenileme projelerinin gecikeceği ve finansal açıdan belki de projelerin arşive kalkacağı konuşuluyor. 13 yıl öncesine dönelim; Barcelona efsane stadı Camp Nou'nun 50. yılı şerefine renovasyon projesini açıklamıştı. İngiliz mimar Norman Foster'in o çok beğenilen projesine göre Camp Nou'nun kapasitesi 10 bin artacak, çatı yapılacaktı. Projenin maliyeti 2007 yılında 250 milyon Euro olarak açıklandı. Ertesi yıl bütün dünyayı vuran ekonomik krizle bu proje de rafa kalkmıştı tıpkı Valencia'nın 11 yıl önce kaba inşaatı biten ve bugün hâlâ bu haliyle bir beton yığını olarak duran Yeni Mestalla Stadı gibi..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA