Bugünlerde her film, dizi, belgesel önerisini bir kenara not ediyoruz. Unutulan ama çok değerli bir belgeseli hatırlatmak istiyorum sizlere. Abidin Dino'nun yönetmenliğini yaptığı 1966 Dünya Kupası belgeseli. Ece Şakarer şöyle anlatıyor belgeseli yazısında: "1966 yılında, Octavio Senoret, Dünya Kupası'nın filmini yapmak için önce FIFA'yla, sonra da bu belgeselin yönetmeni olması için dostu Abidin Dino'yla anlaşır. 'Gol!' belgeseli, Londra, İstanbul ve birçok şehirde de gösterime girer, Türkiye'nin belgesel tarihinde sessizce yerini alır. Dino, Dünya Kupası sırasında İngiltere'de bulunulup görülebilecek olandan fazlasını dahil etmez belgeseline. Kameranın her yerde bulunup, her gizi çözebilen 'gücünü' kullanmak yerine, saha etrafına kurduğu dokuz kameranın görebildiklerini kurgulayarak, sadece, birkaç yerde birden bulunabilme özelliğini dahil eder filme. Dino, filmini bir deneyim gibi kurar ve 1966 Dünya Kupası'na izleyici olmanın belgeselini çeker." 1 saat 40 dakikalık 'Gol!' belgeselini https://sinematek.tv/gol-abidindino- 1966/ adresinden izleyebilirsiniz.
GATTUSO'NUN İLGİNÇ HİKÂYESİ
Futbolu aklın kadar yüreğinle oynayacak, teknik adam olduğunda ise yüreğin aklının önüne geçmeyecek. Gattuso futbolculuğunda bunu başarmıştı. Her taraftar onun gibi tekmeye kafa uzatan, 90 dakika terinin son damlasına kadar koşan, mücadele eden, rakibe nefes aldırmayan adamı görmek ister takımında. Milan orta sahasının vazgeçilmez adamıydı Gattuso. Teknik adamlığında o deli dolu karakteri, Türk olsa Adanalı olurdu dediğim İtalyan efsaneyi zorladı. Sakin kalmayı başaramadığı, avucunun içinden kayıp giden çok maç oldu ama onu bugün bu sayfada başka bir hikâyesiyle hatırlamak istedim. Diz bağlarının kopması her futbolcu için büyük kâbustur, en az 8-9 ay sahalardan uzak kalırsın ve sakatlık anında kopan bağın o bomba etkisi yaratan sesi kulaklarından hiç gitmez. Sedyeyle kenara geldiğinde ağlamayan futbolcu yoktur. Gattuso başka bir adamdı hep. 12 yıl önce sahada diz bağları koptuktan sonra 80 dakika daha oyuna devam etmiş ve ameliyatı yapan ünlü doktor Marc Martens, "Onun kadar güçlü kasları olan futbolcu azdır. O kaslar 80 dakika sahada taşıdı onu..." demiş ve eklemişti: "Operasyonda kemik üzerinde çalışırken elimdeki alet kırıldı. Gattuso'nun kemik yapısı çok farklıydı..."
PANENKA-MAİER ZİDANE-BUFFON
Antonin Panenka, Belgrad'da 1976'da Avrupa Şampiyonası finalinde topu penaltı noktasına diktiğinde ne yapacağını iyi biliyordu çünkü idmanlarda çok çalışmıştı. Kalede Sepp Maier vardı, Almanların efsane kalecisi. Topun altına girdi ve Maier bir köşeye uçarken, top kalenin ortasından filelerle buluştu. Çekler kupayı kaldırırken Panenka adıyla anılacak penaltı vuruşuyla futbol tarihine adını yazdırdı. Tarifini şöyle yaptı yıllar sonra: "Ben iki yıl çalıştıktan sonra bu vuruşu denedim. Vuruşta püf noktası karşındaki kalecinin iki köşeden birine atlayacağını bildiğin bir kaleci olması. Topa doğru geldiğinde de en ufak bir tereddüt duymaman lazım." Panenka vuruşunun bugünlerde en usta ismi bir stoper: Sergio Ramos. Panenka vuruşuyla en meşhur penaltı ise 2006 Dünya Kupası'nda Zidane'ın Buffon'a finalde attığı ve önce üst direğe çarpıp gol olanıydı...