PERŞEMBE günkü maçtan sonra Alanyaspor karşılaşması için özellikle Abdullah Avcı açısından, "Köprüden önceki son çıkış" benzetmesini yapmıştım. Beşiktaş böyle bir maça çıktı. Futbolu bir tarafa bırakalım, tabelada yazan skor önemliydi. Yani alınacak 3 puan.. Aksi takdirde 7 maç oynayıp 5 puan ile milli araya gitmek krizi daha da derinleştirecekti. Böyle bir final maçına da Beşiktaş aslında iyi başlamadı. Özellikle ilk yarıda "Aynı tas aynı haman" dedirtti. Pozisyonun, doğru dürüst şutun bile olmadığı sıradan bir 45 dakika izledik. Kanatlardaki verimsizlik devam ediyordu. Lens de N'Koudou da istenilen performansı gösteremedi. Aut çizgisine kadar inip orta yapamadılar. Ne var ki ikinci yarıda Beşiktaş arzuladığı gole erken ulaştı. Bu şanstı! Maçtaki dengeleri değiştirirken, Beşiktaşlı futbolcuların üzerindeki gerilimi de azalttı. Sahadaki her Beşiktaşlı futbolcu rahatladı. Sonrasında gelen ikinci gol ile Beşiktaş kara bulutları en azından biraz dağıttı. Alanyaspor'a da değinirsek, Erol Bulut'un takımı hücum aksiyonlarında gününde değildi. İlk yarıda Beşiktaş'a pozisyon vermediler ama ikinci devre taraftar Alanyaspor'un dengesini bozdu. Müthiş bir destek vardı siyah-beyazlı futbolculara. Bu bölümde Beşiktaş'a çok boş alan bıraktılar. Fırsatlar da yakaladılar ama lider geldikleri İstanbul'da önemli yara aldılar. Beşiktaş dün kazanarak Ankaragücü ve Galatasaray gibi iki önemli maç öncesi kritik bir üç puan aldı. Ligin dibinden kurtulmak ve ezeli rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe'ye yaklaşmak için iyi moral oldu. Arada kaldı F.Bahçe ile 3, G.Saray ile 2 puan... Şu iki haftalık arada Beşiktaş yeni bir yol haritası çizmeli. Ya Avcı elindeki oyunculara göre bir sistemle devam edecek ya da kendi sisteminde ısrarcı olacak. Bu arada yeni başkan da zaten belli olacak..