Beşiktaş'ın zorlu Galatasaray deplasmanında, ateşli tribünler önünde ev sahibinden daha çok topa sahip olduğunu hatta çoğu bölümde daha etkili oynadığını ama buna rağmen maçı kaybettiğini söylemeliyim! Derbiyi deplasmanda oynamak özellikle de 3 önemli oyuncusundan eksik oynamak kolay iş değildir. Siyah-beyazlı oyuncuların maçın başından sonuna kadar mücadelesi "saygıyı" hakedecek kadar başarılıydı.
Beşiktaş N'Dour-Gedson-Joao Mario ile orta sahada topun kontrolünü elinde tuttu. Ndour'un top kayıpları dikkat çekse de genel performansını beğendim. Galatasaray Sanchez'in ilk golünü de Osimhen'in kafasından gelen ikinci golü de yine duran toplarda, özetle yine kafayı çalıştırarak buldu. Akan oyunda, oyunun getirdiği goller değildi.
Soru şu; Beşiktaş'ın başta savunma oyuncuları bu iki ismi nasıl kaçırdılar. Özellikle Osimhen'in boşta kalarak attığı kafa golü de bireysel hatalara yazar.
Stoperde Paulista ve kanatta Rashica sakat olmasaydı ve oynasaydı Beşiktaş skoru kendi lehine çevirebildi. Muçi'nin son dakika gelen golü kalitesi yüksek derbinin heyacanına heyecan kattı ama skor misafire değil evsahibine yaradı.
Hakem Arda Kardeşler'e gelince… Rafa'ya, Sanchez tarafından yapılan faulde kırmızı kart mı, sarı mı tartışılacak pozisyonda faul bile vermedi! Karnına vurmasını da görmedi. Adil bir hakem, Barış'ı da ikinci sarıyla kırmızıdan atabilirdi. Maçın sonucuna tesir etti.