Beşiktaş ikinci yarının hemen başında turu getirecek skoru elde etmesine rağmen Brugge'a elendi. Bu yenilgiyi neye bağlıyorsunuz?
Beşiktaş'taki büyük maçların kazanılamayışının en önemli nedeni Slaven Bilic'tir. Hırvat teknik adam büyük maç oynamayı, büyük maçı tutmayı ve büyük maç kazanmayı beceremiyor. Halbuki futbolculuk yıllarında her düzeyde çok büyük maçlar oynamasına rağmen hocalıkta bu işi bir türlü halledemedi. Örnekler say say bitmez. Kazanamadığı derbilerden mi bahsedelim yoksa iki Brugge maçında da yaptığı büyük hatalardan mı?.. Mesela Perşembe gecesi İstanbul'da her şeyi yanlış yaptı.
GÖZ GÖRE GÖRE İNTİHAR ETTİ
Bilic, Brugge maçındaki kararları ve maçı tutamaması nedeniyle eleştiriliyor. Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz?
Elbette katılıyorum. En başta kadro seçimi yanlıştı. Haftalardır oynamayan kaleci Tolga ile başlamanın manası nedir? Her ne kadar yenen gollerde Tolga'nın bire bir hatası olmasa bile kaleci seçimi yanlıştı.
Dana önemli yanlışı ise Demba Ba ve Mustafa Pektemek ile oyuna başlamasıydı. Kabaca çift santrforlu oyuna başlamak diye tabir edeceğimiz seçim, intihar gibi bir seçimdir. Beşiktaş haftalardır çift santrforla başlamıyor. Kayseri Erciyes maçında sistem değişikliğinin zafiyetini hissetmeyebilir ve yaşamayabilirsiniz. Çünkü rakibin gücü, kalitesi ve oyun anlayışı belli. Ama rakip Brugge oldu mu orta saha ve takım savunması zafiyeti son yarım saatteki tabloyu ortaya çıkarıverir. Düşünebiliyor musunuz, Brugge gibi Beşiktaş'tan güçlü olmayan bir takım üstelik kendisine turu kaybettirecek golü de yemişken son yarım saatte Beşiktaş'ı üçleyiverdi. Yenen beraberlik golüne bakın; büyük takım böyle gol yemez. Belçikalı oyuncu Tolga'nın aut atışını kafayla orta sahadan 20 metre uzağa vuruyor, De Sutter alıyor Necip ofsaytı bozmuş halde ve De Sutter'i yakalayamıyor. O da çok rahat gol yapıyor. Böyle bir gol yiyorsanız ne kadar iyi oyuncularınız ne kadar büyük bir seyirciniz olursa olsun büyük takım olamazsınız. Benzer olaylar Belçika'da da yaşandı. Ne gariptir ki yine aynı dakikalarda öne geçmiş Beşiktaş yine oyunu tutamadı. Son yarım saat Belçika'da da teslim oynadılar ve darmadağın oldular.
FELSEFESİ HATALI
Kura çekiminde Brugge çıkınca en çok sevinenlerin başında Fikret Orman geliyordu. Ancak Beşiktaş rakibi olduğu için bu kadar sevindiği takıma elendi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Brugge kağıt üzerindeki en iyi rakipti. Beşiktaş'ın dişine göreydi. Hala iddia ediyorum Brugge, Beşiktaş'tan hiçbir şekilde daha güçlü bir takım değil. Ama futbol kağıt üzerinde veya pahalı kadronun mutlak kazanacağı bir spor dalı değil. Hata yaparsanız hele hele bu hata teknik adamınızın felsefesi ile ilgiliyse bırakın Brugge'a karşı amatör takıma karşı bile kaybedebilirsiniz.
BEŞİKTAŞ KAYBEDERSE MORALLER SIFIRLANIR!
Avrupa'ya veda eden Beşiktaş Pazar günü F.Bahçe derbisine çıkacak. Kadıköy'de nasıl bir mücadele bekliyorsunuz?
Beşiktaş ciddi bir moral bozukluğu yaşıyor. Bazen bu moral bozuklukları futbolda domino etkisi yaratıp art arda kötü sonuçları getirebilir. Umarım Beşiktaş bu tabloyu yaşamaz. Fenerbahçe'yi yenerlerse şampiyonluğun en büyük adayıdırlar. Ama yenildiklerinde Beşiktaş'ın zaten bozuk olan moralinin daha da bozulacağı ve camianın inancının sarsılacağını öngörüyorum.
AYDINUS DOĞRU TERCİH
Derbide Fırat Aydınus düdük çalacak. Bu atamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de zaten bu tür maçları yönetecek 3-5 tane hakem var. Hep Cüneyt Çakır, hep Halis Özkahya ya da Bülent Yıldırım olmuyor. Fırat Aydınus atamasının yanlış olduğunu düşünmüyorum. Aydınus olmasa Bülent Yıldırım olacaktı. O olmasa Hüseyin Göçek ya da Halis Özkahya olacaktı. Onun için atama hakkında söylenecek fazla bir şey yok.
Trabzonspor'un Akhisar maçına Balıkesir bölgesi hakemi İlker Meral atandı. Bu tür atamalar normal mi?
Bunu gündeme getirmek tam anlamıyla büyük saçmalık. Akhisar ile Balıkesir birbirine yakın yerler olabilir ama bugün F.Bahçe-Trabzon ya da G.Saray-Trabzon maçlarına da İstanbul bölgesi hakemleri atanıyor. Fazla da bir şey olmuyor. Bu tür reaksiyonları doğru bulmuyorum.