Galatasaray, 2-0 öne geçtiği maçı son 15-20 dakikada kaybediverdi. Burada temel sorun Hamza hocanın yanlış değişiklikleri ile Galatasaray takımının kolay pozisyon verme ve gol yeme hastalığının devam etmesidir. Maçın geneline bakıyoruz, oyun üstünlüğü Galatasaray'da görünmesine rağmen gol pozisyonu üstünlüğü ise mutlak Başakşehir'de.
Daha ilk yarıda Başakşehir birkaç önemli pozisyondan yaralanamadı. Ama bu yarıda özellikle Sabri, sağ kanatta çok etkiliydi. Bu yarıda Hamit de iyi oynadı, Selçuk da. Özellikle Selçuk, hücum desteği açısından önemli görevler yaptı ve devre tam berabere bitecekken Selçuk'un mükemmel golü geldi.
Sağdan yerden yapılan ortaya Selçuk'un yaratarak attığı gol, yılın en iyi gollerinden birine aday gibi duruyor. İkinci yarının hemen başında da Galatasaray, Umut ile iki farklı galibiyeti yakaladı. İşte ne olduysa bundan sonra oldu.
Başakşehir bu dakikadan itibaren oyunu dengeledi, daha fazla pas yapıp rakibinin üzerine gitmeye başladı. Bu dakikalarda Hamza hocanın Bruma'yı niye oyunda tutmuş olduğunu anlayabilmiş değilim. Galatasaray oyunu bir türlü kontrol edemedi ve son bölümde de Mehmet Batdal ile Başakşehir golü buldu.
2-1'lik skor öyle pis bir skor ki önde olanı paniğe sevk eder, geride olanı da umutlandırır. Nitekim öyle oldu. Son dakikalarda yine Galatasaray defansı dengesiz yakalandı ve golü yiyiverdiler. Aslında dün gece Galatasaray maçı pekala kaybedebilirdi. Muslera'ya dua etsinler.
Hakem Bülent Yıldırım çok iyi maç yönetti. Kartlarını doğru kullandı. İkinci yarıda Başakşehir'in penaltı beklediği pozisyondaki devam kararı doğruydu ve son saniyelerdeki Muslera'ya verdiği sarı kartta da bence doğruydu. Bunun iki nedeni var. Birincisi, top çok çapraza doğru gitti. İkincisi ise Galatasaraylı defans oyuncularının en az birinin yetişme şansı vardı.