Kim ne derse desin Beşiktaş, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan bir takım oldu. Müthiş özveri ile oynuyorlar. Yabancılar birer yıldız değiller ama nice yıldızlardan daha fazla takımlarına katkı yapıyorlar. Üstelik Beşiktaş bir şurada, bir burada oynuyor ama kazanmaya devam ediyor. Şunu rahatlıkla söyleyelim; transfer edilmiş yerli ve yabancı oyuncularda büyük bir isabet var. Üstelik ligde artık kolay maç da kalmadı. İlk yarıya bakıyoruz; Olcay ısrarla rakibi rahatsız ediyor, topu kapıyor, kafasını kaldırdığında Cenk benim diyen golcülere taş çıkartırcasına koşusunu yarıda kesip demarke vaziyete düşüyor ve kafayla takımını öne geçiriyor. Kolay ve sıradan bir golmüş gibi gözükse de aslında hiç de öyle değil.
Beşiktaş, takım savunmasını da olabildiğince iyi yapmaya çalışıyor. Kompakt oynuyorlar ve sadece ilk yarının son dakikalarında aksadılar. Bu dakikada Gekas iyi vursa Akhisar beraberliği bulabilirdi. İkinci yarı Akhisar çok daha fazla golü düşündü. Ama ne olursa olsun Beşiktaşlı oyuncuların fiziki direnci ve ikili mücadelelerdeki üstünlüğü iyi oynamadıkları dakikalarda bile onları oyunda tutuyor. İkinci yarının ortalarında Sosa bir serbest vuruş kullandı. Kaleci Oğuz'un yeri bizce yanlıştı ya da bir adım geç atınca frikikten muazzam bir gol yedi. İşte bu dakikalarda Beşiktaş'taki tecrübe zafiyeti ortaya çıkıveriyor. Her şey bitti, maç koptu derken Akhisarlı Bilal'in o mükemmel golü geldi. Sezonun en iyi gollerinden biri. Tam jeneriklik. Hareketli topa üstelik rakibin de müdahale etme şansı varken Bilal'in vuruşuna ancak şapka çıkarılır. Sonunda da Gökhan ki, bana göre Türkiye Ligi'nin şu anda en formda futbolcularının başında geliyor, işi bitiren golü yaptı. Beşiktaş'ı kutluyoruz. Çok iyi oynamasalar da çok iyi mücadele edip müthiş fedakarca oynayıp kompakt bir takım olarak kazanmaya devam ediyorlar.
Gelelim hakem Süleyman Abay'a... Bilal'e göstermesi gereken sarı kartı unuttu ve genelde iyi maç yönetti. Ama bazen ufak tefek detaylarla uğraşıyor ki, bu da başarısına göle düşürüyor.