Beşiktaş oyuna Karagümrük maçında bıraktığı yerden başladı. Yine topa sahip oldu, yine rakibini kendi yarı alanına hapsetti, yine bütün ikili topları aldı, yine gol pozisyonlarına girdi. Hatta ilk yarıda Aboubakar ile Karagümrük karşısında yakalananlardan çok daha net pozisyonlara girdiler. Fakat tüm üstünlüğüne rağmen bu maçta ilk golü kendi kalesinde gördü. Göztepe bu ligin en iyi kontratak takımlarından bir tanesi. Bu konuda çok başarılılar. Özellikle Halil'in üzerinden geliştirdikleri organizasyonlar birçok maçta sonuç verdi. Beşiktaş karşısında da ilk yarıdaki tek ciddi atak Tripic'in ayağından gole dönüştü.
İkinci devre bu kadar dar alanda kalan Göztepe karşısında biraz daha bu sıkışmışlıkta etkinlik yaratabilecek Ljajic hamlesi doğru bir karardı. Ljajic de oyuna girer girmez attığı golle hocasının güvenini boşa çıkarmadı.
Göztepe gibi takımlara karşı oynamak skor avantajını yakalayamadığınızda dakikalar uzadıkça zorlaşır. Ve oyun alanları genişler. Göztepe geriye düşmeden maçta kaldığı süreyi uzattıkça daha çok alan ve pozisyon yakaladı. Bunu da makul görmek lazım...
Sergen hocanın Ljajic'e ilavaten Gökhan Töre ve N'Koudou değişikliklerinin sebebi de bu dar alan oyununu açabilecek çalım yeteneği olan oyuncuları sahaya sürmekti. Bu hamleler de Aboubakar'ın golü ile karşılığını buldu. Kulübeden gelen Ljajic ve Gökhan da 1'er gol ve asistle maçı değiştirdi. Futbolda maça başlayan kadar bitiren kadro da çok önemlidir. Beşiktaş istediğini başlayanlarla değil maçı bitirenlerle almayı başardı.