Güçlü devletleri tarif ederken, "Devletin haberi olmadan kuş uçmaz" cümlesi çok kullanılır. Futbolda da Beşiktaş için, "Beşiktaş müsaade etmeden hiçbir takım sahada adım atamaz" cümlesi tam yerine oturuyor. Muazzam bir tempo ve organizasyon izledik. Maçın ilk dakikasından itibaren sazı eline alan ve maç boyunca futbolun tüm notalarını sahada basan bir Beşiktaş vardı.
Coşku, organizasyon ve goller 10 numara idi. Rakip yarı alana yerleşen, her türlü hücum organizasyonunu gerçekleştiren Beşiktaş istediğini almakta zorlanmadı.
Zorlanma bir kenara oyuncular sahada olmaktan ve oynamaktan o kadar keyif alıyorlar ki, aynı duygu izleyenlere geçiyor. Karagümrük sıradan bir takım değil. Ligin oyunu güçlü olan ekiplerinden bir tanesi. Fakat bu maçta Beşiktaşlı oyuncuların peşinden koşup, onları izlemenin ötesine geçemediler. Beşiktaş, Karagümrük'ü oyunuyla kum torbasına çevirdi dersek yerine oturur. Aboubakar tartışmasız Süper Lig kalitesinin çok üzerinde. Attığı gol ve oyun içindeki etkinliği yine oyunu değiştirdi. Larin de golüyle yine iş başındaydı. Mensah artık aidiyet duygusunu tamamıyla yaşıyor. Attığı goller ve oyunu ile maçın en önemli ismi oldu. Ayrıca Rıdvan'ı, Montero'yu, N'Koudou'yu ve Josef'i de çok beğendim. Ljajic'in de takıma katılması ve bu coşkunun paylaşımı içinde olması önemli. Çünkü bu kaliteyi de Beşiktaş zirve yürüyüşünde takıma ilave ettiğinde hem kendisi hem Ljajic mutlu olacaktır.
Sezon başından beri yaptığı dokunuşları ile takımı tıkır tıkır işleyen bir futbol makinasına çeviren Sergen Yalçın'ı, yarattığı bu tartışmasız değişim için gözlerinden öpüyorum.