Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Yeni nesil suçlardaki dikkat çekici artış

Zamanın ruhu; ulus devletlerin, her biri ayrı bağlamda beka meselesine etki edebilecek ayrı ayrı milli güvenlik meseleleriyle uğraşmasını zorunlu kılıyor. Hele de dünyanın kalbinde, sorunlu mahallelerle çevrili bir yuvada, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyorsanız…

Türkiye, terör, uyuşturucu gibi birbirinden farklı tehditlerle aynı anda mücadele ediyor. Yıllardır… Son dönemde saldırıların ve Türkiye'nin karşı cevaplarının oranı arttı. Ve terörle mücadelede bugüne kadarki en iyi noktalardan birine gelindi.

Ancak bu arada alttan alta ekonomi ve sosyolojiyle bağlantılı olarak başka tehdit türleri ortaya çıkıyor, daha doğrusu zaten var idiler ama majör bir sorun olarak arz-ı endam etmeye başladılar. Bunlardan biri kriminal vakalar.

İstihbarattan da önce, otuz yıldır kriminoloji çalışan bir yazar ve her gün bine yakın haberi inceleyen bir gazeteci olarak Türkiye'deki suç türlerinin çeşitlendiğini, niceliklerinin arttığını üzülerek söyleyebilirim. Ki bu, zaten herkesin dikkatini de çekecek nicelik ve nitelikte bir artış. Memleketin tekmilinden Adana'nın meşhur kriminal olaylarına benzeyen haberler geliyor. Şu sıralar Konya ve Bursa'da kriminal vakalar ciddi ölçüde yükselişte.

Daha makro bakıldığında Türkiye'deki suç biçimlerinin son yıllardaki evrimi hakikaten kaygı verici. Mersin'deki ergen akran cinayeti ne ilk örnek, ne de son olacak. Yeni nesil suçların izini, sanki seri katillermiş gibi sürüp yakalamakla kalmayıp nedenleri ortadan kaldırmalıyız.

Çünkü burada asıl amaç, katili bulmanın ötesinde cinayeti meydana getiren koşulları ortadan kaldırabilmek. Bazı polisiyelerde katille maktul aynı kişi olabilir; siz bakmayın Van Dine'nin 20 kuralına falan, kendi de bu müstear ile yazıyordu, kural koyma ayrıcalığı yoktu. Oyunun içindeki kural koyarsa, bu hiledir. Dine, bu yüzden zamanımızın ruhunu ıskalamıştır; Neden-Sonuç birliğini…

SUÇLA MÜCADELENİN EN ÖNEMLİ ARACI

Suçla mücadelenin en iyi aracı da bilgi. Bilgiye; her zamankinden daha çok ihtiyacımızın olduğunu görmememiz ise büyük körlük. Bilgi sayesinde suçları, yakın gelecekte kaynaklarını bulup yok ederek engellemek mümkün olabilecek. Terörü ortaya çıkmadan önlemek de buna dâhil…

Steven Spielberg'in yönetmenliğini yaptığı Azınlık Raporu filmindeki gibi dijital totalitarizmle suç önleme konseptinden söz etmiyorum. Bilgi geçer akçe oldukça suç azalacak. Ama bu, hiç de kolay bir iş kolay değil. Kafa yormalıyız. Çünkü bu, bizim sorunumuz.

Bu noktada ilk ilgilenmemiz gereken bilgi alanı da; kriminoloji ya da suç bilimi. Kriminoloji; suçun açıklamasını yapan, suçlu davranışın nedenlerini inceleyen, suçun önlenmesi ve suçlulukla mücadele ile ilgilenen bir bilim dalı.

Suça sosyolojik bakarak bu disiplinin oluşmasına ilk katkıda bulunan isim,

İngiliz yazar Thomas More. İtalyan yargıç Garofalo ise 1855 yılında La Criminologie (Kriminoloji) adlı kitabını yayınlayarak büyük oranda bu bilimin tanınmasını sağlamış.

Kriminoloji ile ilgili en büyük sorunlardan biri, çok geniş bir alan olması. Dolayısıyla spesifik bilgi üretmenin kolay olmadığı bir alan. Sosyoloji, psikoloji, tıp, psikiyatri, anatomi gibi pek çok daldan yararlanıyor. Suç olayını bütün yönleriyle inceliyor.

Ulus devletler ise buna uygun biçimde, kriminolojinin bir alt dalı olarak suç politikası üretiyor. Suç politikası da, devletin suç işleyenleri cezalandırmak için

geliştirmek zorunda olduğu faaliyeti inceleyen bir alan.

SUÇU, SOSYOLOJİDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİL

Suçu en başta da sosyolojiden ayırmak mümkün değil. Toplumların kriminal özellikleri; sosyolojik, hatta sosyo-politik veriler içerir. Misal Sherlock Holmes öyküleri, İngiltere'nin kapitalizmin ve dünyanın öncüsü olduğu bir dönemde aklı kutsayan, hatta insanı hâşâ ilahlaştırmaya çalışan çarpık anlayışın bir tezahürüdür. Çünkü Holmes, bu dönemde İngiltere'yi simgeleyen neredeyse bir 'akıl Süperman'i olarak kurgulanmıştır. Bu, Kartezyen mantıktır.

Sanayileşme ve kapitalizm oturduktan sonra ise İngiliz toplumunun miras bölüşüm ilişkileri devreye girmiş ve Agatha Christie'nin romanlarında hep miras meseleleri işlenmiştir.

Türkiye genelinde son dönemde yaygınlaşan suçların, sosyolojik bir karakteri olduğu ve ekonomik-toplumsal sebeplere dayandığı muhakkak. Bu yüzden çözümün anahtarı da ekonomik ve toplumsal. Ancak bu anahtarı en iyi kullanabilecek lokomotif de hiç kuşkusuz politika.

Yeni suçla mücadele politikaları ile güvenlik ortamının iyileştirilmesi, eğitime katılımın artırılması, eğitim kalitesinin yükseltilmesi, yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması gibi tedbirler ekseninde yoğunlaşacak. Bütün bu maddelerin bir biçimde bilgi ile alakalı olduğunu görmek zor değil. Bilgi, tıpkı sanat gibi, suçun panzehridir ve yeni tür suçlarla bilgiden başka güçlü bir mücadele aygıtı yok.

Ezcümle… Türkiye'deki yeni nesil suçları daha yakından tanımalı ve onlarla mücadele için bu alanda bilgiye daha çok yatırım yapmalıyız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA