13 Kasım 2022 terör saldırısının üzerinden beş gün geçti. Terörle mücadele konusunda dünyanın en tecrübeli ülkelerinden biri, hatta birincisi olan Türkiye, yeni nesil bir terörizm türü ile karşı karşıya olduğunu hemen, saldırı akşamında çözdü.
Bu yeni nesil terörün iki alamet-i farikası var; birincisi arkasındaki örgütleri, daha önemlisi gizli servisleri maskelemek için melez tipolojiye haiz kişileri kullanması. İkincisi daha küçük, daha az organize, ama daha çok etki yaratmaya yönelik olması.
13 Kasım'da bombayı İstiklâl'e bırakan kadın terörist, her yönüyle melezdi. Afrin'den gelmişti. Yöntem PKK'nın yöntemiydi ve ayrıca PKK'daki kadın terörist sayısı, DEAŞ'taki kadın terörist sayısını da katlar. Buna rağmen etnik kökeni ve hatta renginden mülhem teröriste DEAŞ'lı süsü verilmeye çalışıldı. Kadının Afro-Orta Doğulu bir Arap olmasının bir amacı da buydu. Bu tercihin bir sebebi de, örgütün eleman bulmakta zorlanıyor olması. Ama yine de yabancı da olsa eleman buluyorlar tabii. Son olarak kadın terörist için "Afrika kökenli ya da Arap PKK'lı terörist olur muymuş" dediler. Olur, bal gibi olur. Enternasyonal birlik adı altında Alman, İngiliz, Çinli, Amerikalı her kökenden teröristi var PKK'nın.
ABD'nin, en azından bir terör örgütünü (PKK) zahiri olarak, bir diğerini (DEAŞ) batıni olarak gizliden desteklediğini biliyoruz. DEAŞ'a onca zaman 'İngiliz anahtarı' dendi. Bunlar komplo değil. Hadi İngiltere PKK konusunda yetmez ama evet fena bir sınav vermiyor, ABD'ye göre ehveni şer. Ama ABD, terörü zahiri olarak besliyor. Üstelik ikrar da edemiyor, ama inkâr da edemiyor.
BOMBAYI BIRAKAN KADIN ÖZELLİKLE SEÇİLMİŞ
İstiklâl'deki saldırı; yeni nesil, melez bir terör tehdidiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor dedik. Özel İstihbarat kökenli Haber Merkezi muhabirimiz Atakan Irmak'ın bugünkü haberi de terör saldırılarına karışanların melez profili hakkında yeterince ipucu içeriyor. 17 teröristin kahir ekseriyetinin Suriye ve hatta Arap uyruklu olması melez maskelemenin bir tezahürü.
Saldırıda bombayı bırakan Ahlam Albashir adlı kadın, yakalanma görüntülerinden anlaşıldığı üzere 'bireysel terörizm' için fazla korkak. Ama belli ki ABD, onu sahaya sürenleri iyi eğitmiş.
Her terör saldırısı gibi bu da bir mesaj içeriyordu ve Türkiye verilmek istenen bu mesajı elinin tersiyle itti. Terör saldırısının bir amacı da; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Endonezya'daki G20 Liderler Zirvesi'ne katılımının iptaline sebep olmaktı. Erdoğan, daha 15-20 Kasım 2003 Türk El Kaidesi saldırılarında bile "O mesajı çiğniyoruz" demişti.
Biz düşmanlarımızdan daha zeki ve güçlü bir milletiz. İstihbarat zaafımız da yok. Eğer bugün ülkemiz büyük şehirleri de kapsayan 2015-2016 terör dalgasından uzaksak bunda Milli İstihbaratımızın büyük katkısı var.
PKK'nın ya da onun fason markası TAK'ın saldırıyı üstlenip üstlenmemesinin de bir önemi yok. Bu filmi ezberledik. Yalnızca PKK'yı değil, kuklacısını da iyi tanıyoruz. Bu tür terör saldırıları hep bir istihbarat şifresi içerir. Özellikle PKK, özellikle Suriye uyruklu ve özellikle siyahi biri seçilmiş.
Bu ülkeyi, terörle korkutamayacaklarını bir türlü anlamadılar. Korkusuz bir millete, korku silahıyla saldırıyorlar. Bu, budalalık karinesidir. Ama aynı silahı kullanarak farklı sonuç almaya çalışmaktan yorulmadılar gitti. Onlar dayak yemekten yorulmadılarsa biz kötek atmaktan hiç yorulmayız!