Devrim Otomobili milat kabul edilirse 61, Cumhuriyet'in kuruluşu milat kabul edilirse 99 yıllık bir otomobil sevdamız, daha doğrusu hasretimiz vardı ülke olarak.
TOGG'ın seri üretimine artık başlandı. Seneye, Yüzüncü Yıl'da yerli otomobil hasretimiz dinecek. TOGG, bu yönüyle Cumhuriyet'in büyük kazanımlarından biri. İlkin piyasaya pahalı girecek muhtemelen; ama sonra, yaygınlaştıkça eşyanın tabiatı gereği ucuzlayacak.
Yedek parça sorunu olmayacak. Ayrıca, en önemlisi yüzde 80'i 25 dakikada şarj olacak şekilde tasarlandı. Zira yeni nesil otomobillerde -elektrikli olanlarını kast ediyorum elbette- en önemlisi, şarj meselesi. Bu işin lojistiği de o. Akaryakıtlı araçlar zaman içinde tedavülden kalkacak.
Zaten pahalılıktan sonra akaryakıt, adı üstünde akarken yakan bir emtiaya dönüştü. O yüzden otomobil kullanıcıları, enerji maliyetlerini düşürecek bazı formüller varıyor.
Önce şu ayrıma bakalım: Elektrikli oto ile hibrit, yani melez otomobilleri kesin çizgilerle ayırmak lazım. Hibrit, elektrikli otomobilden, bilmeyenler için söylüyorum, farklı. Hibrit otolar sıkışık trafikte, düşük hızlarda benzin motoru yerine elektrik motorunu kullanıyor. Kendi kendini şarj ediyor, bu yüzden elektriğe bağlanması gerekmiyor, akü gibi düşünün.
AKARYAKIT YERİNE ŞARJ İSTASYONU
Elektrikli otomobil ise sadece elektrik enerjisi ile çalışan otomobillere verilen isim. Bu araçları, tıpkı akıllı telefonunuzu şarj eder gibi prizde şarj etmeniz lazım. Enerji toplamaları için şarj istasyonuna girmeleri lazım. İşte en büyük mesele de bu. Türkiye'de şehir içlerinde ve şehirlerarası yollarda adım başı akaryakıt istasyonları var. Ama elektrikliyi her istediğiniz yerde şarj edemezsiniz. Çünkü henüz yeterli istasyon yok.
Bu ara dönemde hibrit araçlarla, akaryakıt maliyetinin ciddi oranda düştüğü belirtiliyor. Elektrikli araçlar ise misal 1000 kilometrelik yolu dörtte bir maliyetle gidiyor. Bu nedenle insanlar elektrikli otomobillere yöneliyorlar. Şimdi toplumdaki bu temayülü verilerle destekleyelim: Türkiye'de bu yılın ilk ayında elektrikli otomobil satışları yüzde 154 yükselmiş, hesap edin. Türkiye'de elektrikli otomobil satışları, bu yılın ilk yarısında 2021'in aynı dönemine göre yüzde 154 artarak 2 bin 263'e, hibrit otomobil satışları da yüzde 4.6 artışla 27 bin 582'ye yükselmiş. Hibrit o kadar değil, ama elektrikli otomobil patlamış âdeta. Benzinli araçların satışlarında ise az da olsa düşüş var, ama asıl kaçış dizelden, yani mazottan, akaryakıt istasyonundaki adıyla motorinden… Dizel otomobil satışları yüzde 31.1 düştü.
ELEKTRİĞİN FENDİ AKARYAKITI YENECEK
Dizel otomobil satışları geçen sene de düşme eğilimindeydi. Hibrit ve elektrikli otomobillerin satışları ise geçen yıl da artmıştı. Ama bu yıl deyiş yerindeyse patlamış. Ocak-Haziran 2021'de 200 bin 12 benzinli, 68 bin 446 dizel, 26 bin 365 hibrit, 14 bin 611 oto gazlı ve 891 elektrikli otomobil satışı yapılmıştı. Bu sene patlamış fark ettiğiniz üzere. Avrupa'da da yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre, elektrikli otomobil satışları yüzde 53,4 artarak 224 bin 145 adede ulaşmış.
Geçen yıl da elektrikli otomobillerin toplam satışlardaki payı yüzde 0,3'ten yüzde 0,8'e ve hibrit otomobillerin payı da yüzde 8,5'ten yüzde 9,9'a çıkmıştı. Bu yükseliş devam edecek.
Ve nihayetinde elbette Yenilenebilir Enerji, güneş olsun, rüzgâr olsun, yer altı kaynak suları olsun, bir gün petrole karşı mücadelesini kazanacak. Elektrikli otomobiller de bir gün akaryakıtlı araçları geride bırakacak.