95 yıl önce İsviçre'de kurulan Franke, Türkiye pazarında hızla büyümeye devam ediyor. 1999'a kadar Türkiye'de iki ürünle temsilcilik yoluyla faaliyet gösteren marka, bugün pazarın önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Eviye ve ankastre cihaz pazarının satış bazında yüzde 40'ına cirosal bazda ise yüzde 55'ine sahip olan marka Türkiye'nin en çok ihracat yapan ilk 100 firması arasında yer alıyor. Son 10 yılda Türkiye pazarının gösterdiği gelişmenin önemine vurgu yapan Franke Mutfak Sistemleri CEO'su Lars Völkel, "Türkiye çok ciddi bir ekonomik altyapıya sahip. Tüm bunlar bir gecede oluşturulmadı, bir gecede de yok olmaz" dedi. Türkiye'nin yanı sıra 14 ülke, yedi şirket ve iki fabrikadan sorumlu olan Franke Güney Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan ise ekonomik ve siyasi olarak güçlü bir Türkiye'nin dünyanın işine gelmediğini belirtti. Özgen Özkan ve Lars Völkel ile Franke'nin de bağlı olduğu Artemis Group'un Aarburg'daki merkezinde bir araya geldik.
Franke Mutfak Sistemleri CEO'SU Lars Völkel:
Türkiye'deki faaliyetlerinizden memnun musunuz?
Geçen aya kadar Türkiye pazarıyla ilgili bir miktar kaygılarımız vardı ama şu anda çok güçlüyüz.
Pazarın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Manisa ve Gebze'deki fabrikalarımızda kapasite artırmak için yatırım yapıyoruz. Manisa'daki üretimimizin yüzde 70'ini ihraç ediyoruz. Manisa evyenin dünyadaki merkezi. Yan sanayi Türkiye'de çok kuvvetli. Bu da yatırım yaparken elimizi güçlendiriyor.
Ana merkez Türkiye pazarını nasıl görüyor?
Üretimde bir sıkıntı yaşamıyoruz, o yüzden Türkiye önemli bir pazar konumunda. Burada çok ciddi altyapı var. Bu bir gecede oluşturulmadı, bir gecede de yok olmaz. Son 10 yılda Türkiye her konuda çok gelişti. Sağlık ve eğitimde çok ileri gitti, ciddi bir üretim ve mühendislik noktasında. Kısa dönemli değerlendirmeler yapan Moody's'in Türkiye ile ilgili kararının politik olduğunu düşünüyorum. Ülkenin kendi içinde müthiş bir pazarlama ve satış şansı var. Markamızın bilinirliği çok yüksek. Türkiye'de güçlü bir satış ve satış sonrası örgütlenmeye sahibiz. Bunu bir günde yaratmak mümkün değil.
Franke Türkiye'nin global içindeki payı nedir?
Çin, Hindistan, Amerika ve Almanya'dan sonra Türkiye geliyor. Burada geleceğe yönelik çok ciddi bir pazar var. Üretim ve mühendislikte önemli bir merkez. Ayrıca genç nüfus oranı çok yüksek ve Türkiye çevresinde geniş bir etki alanına sahip. Benim en iyi arkadaşlarım Türk, Almanya'dayken de Türk'tü. Bu yaz Türkiye'de tatil yaptım.
Franke Güney Doğu Avrupa, Kuzey Afrika Ortadoğu ve Kafkasya Bölge Direktörü Özgen Özkan:
Franke'nin büyüklüğü nedir?
38 ülkede 9 bin çalışanımız dünya genelinde 68 şirketimiz var, dört kıtada hizmet veriyoruz. Net ciromuz 2 milyar İsviçre Frankı. Avrupa şirketi gibi görünsek de satışımızın yüzde 56'sını Avrupa'ya yapıyoruz. İkinci Amerika, üçüncü ise Ortadoğu pazarı.
Türkiye ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
15 Temmuz hepimizin yüreğine dokundu. Hain girişim o an için tehdit oluşturdu ama sonrasında Cumhurbaşkanımız sayesinde ülke çok hızlı toparlandı. Toplumsal dayanışma önemliydi. 2017'nin daha iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin başlattığı birtakım girişimler beni umutlandırıyor. Örneğin Rusya'yla aramızın düzelmesi çok önemli bunların hepsinin Suriye sorununun çözümünü hızlandıracağını düşünüyorum.
İŞLERİNE GELMİYOR
Bu gelişmelerin ekonomiye yansıması nasıl olur?
Bence ekonomimiz her halükarda iyi gidecek. Beklenmedik bir şey olmadığı sürece 2017 daha iyi geçecek. Ekonomik ve siyasi olarak güçlü bir Türkiye dünyanın işine gelmiyor. Onu hep dengede tutmaya çalışıyorlar. Bölge içinde Türkiye bir numara, çünkü dinamizm var. Yaşadığımız şeyler başka bir ülkede olsa tahammül edemezler. Belki de bizden o yüzden biraz çekiniyorlar.