Dior, Fendi, Dior Homme, Celine, Givenchy, Jimmy Choo, Hugo Boss, Gucci, Marc Jacobs, Max Mara gibi dünyaca ünlü 30'a yakın markanın İtalyan gözlük üreticisi olan Safilo Group, uzun yıllardır distribütör kanalıyla olduğu Türkiye'ye bu yıl yatırımla kendi geldi. 2 milyar dolarlık cirosu bulunan grup, sektör küçülmeye giderken Türkiye'deki varlığını daha güçlendirme kararı aldı. 2013'te Safilo Group'un başına geçen CEO Luisa Delgado, pazarın dengelerini ve Türkiye'deki sektörün yüzünü değiştirmeyi hedefliyor. Geçen hafta Türkiye'ye gelen iş kadını Delgado, ilk röportajını SABAH'a verdi. Delgado, "Biz Türkiye'de bazı iş fırsatlarının olacağına inanmasaydık burada olmazdık. Moody's veya diğer kuruluşların kararları bizi bağlamıyor. Türk ekonomisine inanıyoruz" dedi.
İSTANBUL AVRUPA'NIN MERKEZİ
Safilo için Türkiye'nin cezbedici yönü nedir?
Büyük bir pazar, nüfusu fazla. Biz nüfusun yoğun olduğu yerlerde olmak istiyoruz. Türkiye dünyanın tam ortasında ve ülkedeki gözlük sektörü giderek büyüyor. Medikal optikle güneş gözlüğünün birleşimi ve bilgisayar kullanımındaki artışın etkisiyle medikal gözlük kullanımı artıyor. Bu da pazarı büyütüyor. Aynı zamanda Türk insanı modanın etkisiyle markaları tanımaya başladı ve onu satın alma eğilimi yükseldi. Türkiye son 10 yılda marka ve lüks konusunda çok bilinçlendi. O yüzden biz güneş gözlüğünü burada lanse ediyoruz.
Yeni stratejinize göre Türkiye nasıl konumlanacak?
Türkiye'yi ve özellikle İstanbul'u, Orta ve Doğu Avrupa'nın merkezi olarak seçtik. Bu bölge Rusya'dan başlıyor, Avrupa'dan Türkiye'ye kadar ilerliyor. Bu yüzden Türkiye Genel Müdürü'nü de EMEA Bölgesi'nin başına getirdik.
Türkiye ekonomisini ve 2017'yi nasıl değerlendiriyorsunuz? Biz Türkiye'ye dair uzun vadeli planlar yaptık. Yıllar sonrasını düşünerek yola çıktık. Türk insanının gözlüğe ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Dünyanın her yerinde ekonomide iniş-çıkışlar olur. Bu pazara ve Türk ekonomisine inanıyoruz.
BURADA İŞ FIRSATLARI VAR
Türkiye ile ilgili yurtdışında kötü bir algı yönetiyorlar. Siz ise böyle bir zamanda Türkiye'ye yatırımla giriş yapıyorsunuz. Bu algıyla ilgili ve özellikle 15 Temmuz sonrası için düşünceleriniz nedir?
Biz hem bugün hem de gelecekte bazı iş fırsatlarının olacağına inanmasaydık burada olmazdık. Türkiye'ye güvenimiz tam.
Moody's ve S&P Türkiye'nin kredi notunu düşürdü. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Kredi derecelendirme kuruluşların kararları Safilo'nun Türkiye'deki iş fırsatlarına yönelik atacağı adımları etkilemez. Onlar bizi bağlamıyor, ilgilendirmiyor. Biz Türk ekonomisine inanıyoruz.
KALİTELİ ÜRÜN İSTİYORLAR
Türkiye'ye gelmeden önce Türk kadını ya da erkeğinin nasıl bir gözlük tercih ettiği yönünde araştırma yaptınız mı?
Tabii ki. Özellikle erkek gözlük sektörünün Türkiye'de büyük olduğunu söyleyebilirim. Türk erkeği Kuzey Avrupa ülkelerine kıyasla daha cesur, kendi karakteristiklerini ortaya koymayı seviyor. Böyle olduğu için de buradaki pazarın çok büyük olduğunu düşünüyoruz. Kadınlar ise marka gözlük istiyorlar ama göreceli olarak biraz daha makul fiyatları tercih ediyorlar. O yüzden cesur ve logoları belli olan markalar kadar sofistike markaları da tercih ediyorlar. Aynı zamanda Türkiye'de hızlı moda çok önemli bir market. Böyle bir trend gördüğümüz için de insanlara bunu sunmaya çalışıyoruz. Hızlı bir moda sektörü var. Bunu da makul fiyatlara almak istiyorlar.
Türk tüketicisinin genel eğilimi nasıl?
Türkler dünya tüketicisi olarak görünmek ve ne kadar pahalı olursa olsun kaliteli ürün almak istiyor. O yüzden biz Türkiye'ye girdik. Burada ekonomi veya siyasette olan geçici şeylerin bizim için bir önemi yok. Artık pazarın olgunlaşması gerektiğini düşünüyoruz. Türk insanı kaliteli mal almak istiyor. Safilo olarak biz de bunu onlara vermeye geldik.
TÜRKİYE İLE BÜYÜYECEĞİZ
Türkiye'ye daha önce neden gelmediniz?
Şirket 2014'te yani ben başına geldiğimde çok büyük bir dönüşüm geçirmeye başladı. Biz bu dönüşüm çerçevesinde, 2020 yılı için bir stratejik plan düzenledik. Şirketi büyütmeyi hedefliyoruz. Hedef büyütürken Türkiye'nin olmaması mümkün değildi.