Karınca misali 6 ayda gittikleri yol, bir arpa boyu bile değil neredeyse... 12 Şubat'tan 21 Ağustos'a kadar "6 artı 1 masa" 6 kez toplanmış. 30 kez de ikili görüşmeleri sayarsanız tam 36 kez bir araya gelmişler. Gelmişler de, sonuç ne? Yayınladıkları bildiriyi okursanız, aylardır ortaya attıkları iç ve dış hiçbir meselede bir yol haritası, bir vurgu ya da 2023 seçimlerinde çıkaracakları ortak aday ismi yok. Ama ne var? "Erdoğan düşmanlığı"na en güçlü göndermeler var!
Belli periyotta buluşup yedikleri yemek dışında Türkiye adına ortaya konulan "ne bir öneri ne de bir vizyon var" anlayacağınız. Unutmadan yazayım: 6+1 masadaki bu buluşmalarla ilgili Ankara kulislerinde en çok merak edilen konu, "yedikleri, içtikleri ve bunların maliyeti" (içerik olmayınca merak edilen de daha magazinsel konular oluyor elbette)!
Temel Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde yapılan son yemekli toplantıda uzun uzun masada yenilenlerin tarifi ve giderken bir sepet içinde ikramda bulunulan ürünlerle ilgili bilgiler, bu beklentiyi de artırdı haliyle!
Neyse; işin magazin tarafı Millet İttifakı ortaklarına kalsın, biz biraz daha ciddi konulara girelim. En güçlü ve tek motivasyonları Erdoğan düşmanlığı olan 6+1 bileşenlerin, masanın haricinde sözcüleri aracılığıyla yaptıkları açıklamalar da içler acısı. Son olarak Akşener'in sağ kolu İP İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun yaptığı, "Kılıçdaroğlu hiçbir zaman aday olacağım demedi. Bizim sahada en çok duyduğumuz isim CHP'li Mansur Yavaş!" açıklaması rastgele bir açıklama değil.
Buna karşılık CHP Sözcüsü Faik Öztrak'ın, "Ortak adayımız 6'lı masada belirlenecektir" sözleri de rastgele değerlendirilemez. Erdoğan ve Cumhur İttifakı'na karşı sözde birleşen ya da birleşmeye çalışan muhalefetin durumu ortada. Ortak aday vurgusu yaptıkça "parçalı ve çoklu aday" sözleri daha çok yankılanıyor.
Kaldı ki, masadaki 6+1 dışında, Rifat Serdaroğlu'lu muhalefet blokunun başka bir ittifak peşinde olduğu, sol bileşenlerin ise yarın yapacağı toplantıyla yeni bir ittifakı zorladığı hatırlanırsa, "çok parçalı, çok adaylı, çok kafadan çok ses çıkan muhalefetin" 2023'e nasıl hazırlandığını da varın siz görün.

***

SURDA AÇILAN GEDİK!
21 Ağustos 2020, Karadeniz'de Türkiye'nin tarihindeki en büyük doğalgaz keşfinin ilanıydı. İki yıl önce bu gelişme üzerine bir yazı kaleme almış ve "Surda bir gedik açıldı" demiştik. Bugüne kadarki küresel aktörlere Türkiye'nin gücünü bir kez daha ilan eden bu gelişmede çok katkısı olan dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Bu müjde sonrası dünyada eksen değişikliği olacak" demişti.
Türkiye'nin enerji ithalatının yıllık 50 milyar doları bulması işin ekonomik boyutunu gözler önüne sererken, enerji tedarikini yaptığımız Rusya, İran ve Irak'a bağımlılığımızın azalacağı ve oyunun tersine döneceği bir milat olduğu gerçeğini de ifade ediyor bu cümle. Yıllardır konuşulan, "Petrol buluyoruz ama kuyuları açtırmıyorlar" şehir efsanesi artık sona erdi.
Konuyu, Necip Fazıl'ın şu dizeleriyle özetleyelim: "Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!"