Yine bir gazeteci için çok anlamlı tarihi bir olaya tanıklık ettik perşembe günü. Benim de bulunduğum bir heyetle Başkan Erdoğan'ın günübirlik çalışma ziyareti gerçekleştirdiği Ukrayna seyahatinden çok özel izlenimlerle döndüm. Savaşın izini en az taşıyan ama yükünü en çok çeken Liviv, dünya barışı için de tarihi bir zirveye ev sahipliği yaptı.
177 gündür Rusya'yla savaş halinde olan Ukrayna'nın doğusundaki bu güzel şehirde bulunduğumuz gün boyu ilk göze çarpan, şehirde bir savaş halinden çok uzak görüntü olduğu. Ama Türk heyeti sokaklardan geçerken, yol boyu dizilen ve ellerindeki telefonların kameralarıyla bizleri görüntüleyen Ukraynalıların gözlerindeki umut ve ışık; 6 aydır ülkelerindeki savaş hâlini en az hissetseler de vatanlarında endişeyle yaşamaya çalışan bu insanların kötü günlerden kurtulmak için binlerce kilometre öteden gelen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başkanı'na duydukları güven ve sevginin izleriydi.
Nasıl olmasın ki? Savaşın sona ermesi için en yoğun çabayı harcayan, dünyayı etkileyen tahıl krizinin aşılmasında büyük rolü olan Erdoğan, savaşın en başından şu güne kadar her iki liderle görüşebilen tek lider olarak tüm samimiyetiyle gayret göstermeye devam ediyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin ile sadece son bir ay içinde bile 2 kez yüz yüze görüşen Erdoğan, telefon görüşmeleri haricinde Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile savaştan bu yana ilk kez bir araya geldi. 177 gün içinde Fransa ve Romanya cumhurbaşkanları ile Almanya, İtalya, İngiltere başbakanları, AB Komisyonu Başkanı ve AB Konseyi Başkanı, Ukrayna'ya gelerek Zelenski ile görüştüler ama bu görüşmelerin içeriği ve mesajı, Ukrayna'ya destek dışında pek bir anlam ifade etmedi.
Erdoğan'ın ziyaretinin ise hem savaş halindeki iki ülke hem de dünya ülkeleri adına çok daha farklı karşılığı var. Çünkü, önce baş başa, daha sonra BM Genel Sekreteri Guterres'in de dahil olduğu üçlü görüşmelerin ana teması, savaşın sona erdirilmesi!
Türkiye'nin üstlendiği bu ülkeler üstü pozisyona dair en doğru ifadelerin, en doğru değerlendirme ve yorumların, bir türlü Erdoğan ve Türkiye ile yıldızının barışmadığı bilinen yabancı medya ve haber ajanslarından gelmesinin anlamı da çok büyük. Financial Times'ın, "Rusya- Ukrayna ilişkilerini sürdürebilen tek lider" dediği Erdoğan için Rus Moskovskiy Komsomolets Gazetesi'nin, "Arabulucu rol oynayacak tek lider" ifadesini kullanması, İtalyan haber ajansı ANSA'nın, "Erdoğan'ın ziyareti, güçlü bir ülkenin verdiği güçlü bir destek mesajı" başlığıyla haberi vermesi, ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır sanırım.
Gün boyu yoğun programın ardından Erdoğan ile dönüş yolunda uçakta yaptığımız röportaj sırasında yorgunluktan eser olmayan ama bir o kadar umudu artmış ve kararlı bir lider gördüm. Yazılarımda belki çok tekrarlıyorum ama anlamayanların ya da anlamak istemeyenlerin belki bir kez daha düşünmesine sebep olur diye bıkmadan yazmaya devam edeceğim: "Atatürk'ün çizdiği büyük Türkiye hedefine lafla değil, size düşman olanların bile sizi alkışladığı işler yaptığınızda ulaşırsınız."