Sevgiliye kavuşmanın adı vuslat. Ve dünya Müslümanları pandemi dolayısıyla 2 yılı aşkın süredir vuslata eremediler. Başkan Erdoğan'ın iki günlük Suudi Arabistan gezisinde bizler de bu vuslata erme şansını yakaladık. Dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlar, yılların özlemini mübarek ramazanın son cuma gününde Kâbe'yi tavaf ederek, namaz kılarak, ibadet ederek gidermeye çalıştı.
İlk umre ziyaretim olduğundan benim için anlamı daha da büyüktü. Hep söylenen "Kâbe'yi ilk gördüğünde duyguların taşacak" sözünün, hislerimi tarifte ne denli zayıf kaldığını kelimelere dökmem mümkün değil. Cidde ve Mekke'de bulunduğumuz her an ve Başkan Erdoğan'ın tüm programlarında, en üst düzey ağırlanan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve heyeti olarak gurur duymamak mümkün değil. Kral Selman'ın davetlisi olan Başkan Erdoğan, hem kral hem de Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından çok özel ilgi gördü. Tarihi, kültürel bağları olan iki ülke arasında ekonomik, diplomatik ve siyasi yeni bir dönemin başladığının da en ciddi göstergesi oldu bu gezi.
Siyasetin ve dünyevi her şeyin belli süreliğine de olsa bir yana bırakıldığı, bembeyaz ihramlar içinde zengin- fakir herkesin eşitlendiği, hatta bütün statülerin hiçleştiği bu manevi ziyaret, her açıdan yeni bir dönemi işaret ediyor.