Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Umudun adı evlat nöbeti...

İsimleri bir idi, şimdi yüzlerce oldular. Hacire Ana'nın sessiz çığlığı ve eylemiyle başladı her şey. 2 yılın sonunda ise tam 234 anne ve aile, evlatları için 737 gündür Diyarbakır'da HDP İl Başkanlığı'nın önündeki nöbete kesintisiz devam ediyor. Bina önünde eyleme katılanların 30'u, Van HDP İl Binası önündeki eyleme katılan ailelerden 1'i ve Muş HDP İl Binası önündeki evlat nöbetine katılan ailelerden 1'i olmak üzere toplam 32 aile, çocuğuna kavuştu bu süre içinde.
Ayrıca Van ve Muş'ta iki ailenin evladı da terör örgütünden kaçarak teslim oldu. Özetle, yıllardır bıkmadan bu toplumu şucu-bucu diye bölmeye çalışanlara inat, bütün anaların evlatları için çarpan yürekleri birleşti ve hainlerin kalelerini başlarına geçirdi.
Onların ortak adı umut... Diyarbakır'ın, Mardin'in, Hakkâri'nin, Güneydoğu'nun, Doğu Anadolu'nun ve tüm Türkiye'nin umudu onlar. Onların sessiz çığlıklarının yanında yıllardır terörle mücadele eden devletin ve güvenlik güçlerinin gayretleri ile sivil halkın desteği, neredeyse sonunu getirdi bu alçak terör örgütünün.
Sınırlarımız içinde artık onlarla anılan rakamlara düşen terörist sayısı, bu hainleri eylem yapamaz, yandaş toplayamaz hale getirirken, her geçen gün kâh kendiliğinden teslim olanlar, kâh yakalananlarla içi boş bir tenekeye döndü terör örgütü PKK. Hükümetin, devletin bu mücadeledeki başarısı ile gücü artan yüreği yanık anneler de Hacire Ana ile başlayan nöbetlerine Feyziye Ana, Ayşegül Ana, Remziye Ana, Fatma Ana ve yüzlercesiyle devam ediyor. Evlat nöbetine katılarak yıllar sonra evladına kavuşan Ayşegül Biçer'in dediği gibi, "Evlatlarını söke söke alçak terör örgütünün elinden kurtarmaya yeminli" bütün anneler.
Tıpkı Hasan Tahsin'in İzmir Kordon'da düşmana sıktığı ilk kurşunla Türklerin direnişini başlatması gibi Hacire Ana da simgeleşti ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bütün anaları, anne olmamış kadınları hepsi, hepimiz aslında Hacire Ana'yız. Silahları yok ama delip geçiyorlar. Umudun ordusu onlar çünkü. Nasırlı ellerine, yanık yüzlerine bakıyorsunuz, kınalı kuzularına güzel yarınlar verebilmek için canlarını dişlerine takmışlar. Ama evlatları ellerinden alınmış, kaçırılmış, kandırılmış, işkence etmişler, taciz etmişler, canını vereceksin demişler.
Bugüne kadar evlerinde sürdürdükleri sessiz direnişleri, artık bu alçak örgütün bürosu gibi çalışan binanın önünde vücut buldu. Devletin ve milletin desteğiyle, korkmadan, gözlerini bile kırpmadan 737 gündür kalkmadılar o taş betonun üstünden. Yanık bağırlarından kopan isyanı haykırıyorlar, "Kaçırdığınız, kandırdığınız evlatlarımızı verin" diye.
Başka sözleri, silahları yok. Tek silahları annelikleri. Siz bundan daha güçlü, daha etkili bir silah gördünüz mü? Bıkmadan, usanmadan, korkmadan evlat nöbetine katılan tüm anne ve ailelere, başından bu yana desteğini eksik etmeyen Başkan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya, tüm güvenlik güçlerimize ve bu ailelerin arkasında dağ gibi duran milletimize yürekten teşekkürler...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA