Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞEBNEM BURSALI

Tanju Özcan ve çukur siyaseti!

Neresinden başlasam, neresinden söylesem tam bir "çukur"! Hem öyle bir çukur ki; batsan çıkılmaz, düşsen kalkılmaz. Bolu'nun CHP'li Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın "Esprili bir anı" diye anlattığı iğrençlikten söz ediyorum. Kaç gündür bekliyorum, CHP'den kurumsal bir tepki gelsin diye. CHP'li kadın vekillerden bir açıklama gelsin diye. Kadın hakları denince mangalda kül bırakmayan kadın derneklerinden bir tepki gelsin diye.
Ama tık yok! Sessizlik ikrardan gelir diye bir söz var ya; o misal. Şunu açıkça söyleyeceğim: Tanju Özcan'ın sadece başörtülü kadınlara değil, tüm kadınlara yönelik bu iğrenç sözlerine tepki göstermeyen, karşı çıkmayan ve gereğini yapmayan herkes ve her kurum, onun kadınlara yönelik bu iğrenç bakış açısını paylaşıyor, destekliyor demektir. Bunun lamı cimi, başı örtülüsü başı açığı, partilisi partisizi, sağı solu yoktur, olamaz da.
Konuyu eminim herkes biliyordur, ama ben bir kez daha hatırlatayım kısaca: Bolu Belediye Başkanı CHP'li Tanju Özcan, Armağan Çağlayan'ın Youtube programındaki röportajda, siyasetin mizahi yönlerini öne çıkaran bir kitap yazmak istediğini söyler. Çağlayan da bunun üzerine, "Aklınıza ilk gelen esprili bir anınızı anlatır mısınız?" diye sorar.
Tanju Özcan'ın aklına ilk gelen mizahi anısı da aynen şöyledir: "Bir gün yanına bir TESETTÜRLÜ hanım gelir. Kendisinin acelesi vardır ama kadın ısrarlıdır, bir konuda yardım isteyecektir. Özcan da 'Nedir?' diye sorar. Kadın, 'Çocuğum olmuyor, bana yardımcı olur musunuz?' der."
İşte bundan sonra siyasetteki sığlığın en galiz örneklerinden birini yüzündeki gülümseme ve ağzından dökülen sözlerle verir Tanju Özcan: "Ben size bu konuda nasıl yardımcı olabilirim ki!" Yıllardır bebek özlemi çeken ve çocuğu olmadığı için masraflarını karşılayamadığı tüp bebek tedavisi konusunda yardım isteyen bu kadın, Özcan'ın içki sofrasında arkadaşlarına ağzından salyalar akıtarak anlattığı iğrenç bir "espri" malzemesi olarak herkese açık bir programda dile getirilirken Özcan, etrafındaki bütün arkadaşlarının da güldüğü ayrıntısını atlamaz.
Siyasetteki erkek egemen anlayışın eril dil ile kendisini fazlasıyla hissettirdiği çok açık. Bu erkeksi dilin siyasetin yapılış biçimine olanca ağırlığıyla etki ettiği de çok açık. Ama... Bu yaşanan olayın ne siyasetle ne bir başka iş alanıyla ilgisi olamaz, olmamalı. Başı açık veya kapalı bir kadın meselesi olarak da ele alınamaz, alınmamalı.
Bu apaçık bir insan hakları sorunudur, ahlaki bir sorundur. Kadınıyla erkeğiyle herkesi ilgilendirir, ayrım yapmaksızın her görüş, cinsiyet, din, dil, ırktan insanın tepki göstermesi gereken bir durumdur.
Bütün bu söylediklerim bir yana, asıl merak ettiğim ne biliyor musunuz? Bir kadının ahlakına, namusuna, haysiyetine yönelik böyle bir aşağılamayı yapabilen Tanju Özcan'ın eşi Meral Hanım acaba ne hissetti? Tepkisi oldu mu? Çünkü 13 Ağustos 2020 tarihinde (Google'a giren herkesin izleyebileceği videoda) Tanju Özcan, eşinin belediyeye girerken fotoğrafını çeken bir yerel gazeteciyi ve gazeteyi hedef alarak yaptığı konuşmada bütün belediye meclis üyelerine ve herkese aynen şöyle çağrıda bulunuyor:
"Bu tip çukur adamlar sizlerle ilgili de bu tip haberler yapabilir. Bugün bu haberlere suç duyurusunda bulunmaz, tepki göstermezseniz sizin de başınıza gelebilir. Herkese çağrım var; bu çukur adamlarla ilgili suç duyurusunda bulunun!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA