Genç Cumhuriyet'in en büyük yatırımı merhum Adnan Menderes'in talimatıyla kuruldu. 1953 yılında kurulan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), bugün Türkiye'nin en büyük yatırımcı kuruluşu olarak insanları ve toprakları su ile buluşturuyor. Barajlar, Hidroelektrik Santrallerinin (HES) kurulması, taşkın koruma, sulu ziraatı yaygınlaştırma ve şehirlere içme suyu teminini sağlayan DSİ bir yerde bütün ülkenin can damarı.
Aydın'ın Çine Barajı'nın yapımı on yıllar sürdü ve 223 bin 580 dekar arazinin sulanmasını, 91 bin dekar zirai arazinin taşkın zararlarından korunmasını sağlayan Çine Adnan Menderes Barajı'nın bitirilmesi 2010 yılında dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından bizzat takip edilip talimat verilerek bitirildi
Ülkelerin gelişmişlikleri sadece ekonomik değil, sosyal kalkınması ve çevre bilincinin gelişmesinin bir göstergesi de barajlardır. Keza; merhum Menderes'ten sonra kurulan AP'nin Genel Başkanı ve Başbakan olmasının yolu DSİ Genel Müdürlüğü'nden geçen ve Barajlar Kralı ünvanı alması da bir tesadüf değildi.
Başbakan olduğu dönemde Tokat Almus, Kesikkaya ve Keban Barajı gibi büyük yatırımlara imza atması ve GAP Projesi, Türkiye'nin ilerlemesinde çok etkili oldu. Ardından merhum Özal da hem barajlar hem otoyollar yatırımlarıyla Türkiye'nin ufkunu genişletti.
2002 sonrasındaki AK Parti hükümetlerine geldiğimizde Cumhuriyet dönemi boyunca 276 olan baraj sayısının, son 18 yıl içinde iki katı yani 585 yeni baraj eklenmesiyle toplamda 861 olduğunu ve daha yüzlercesinin de tamamlanmaya hazırlandığını söylersek; gelinen noktayı daha net ortaya koymuş oluruz. Demirel'e Barajlar Kralı denilirse, Erdoğan'a da Barajlar Fatihi denilmesine itiraz edebilen olur mu?
Her geçen gün yeni bir gurur abidesi kazandırılıyor. Başkan Erdoğan'ın deyişiyle; "Türkiye'yi bir baştan bir başa gerdanlık gibi kuşatan" barajlar, can suyu aynı zamanda bu toprakların ve bu medeniyetin
GAP'ın en önemli projelerinden Ilısu Barajı'nın bir bölümü geçtiğimiz hafta hizmete girdi ve tüm bölgeye can suyu olacak. Yine bir başka dev proje Yusufeli Barajı'nda sona gelindi. Sadece barajlar da değil, sulama tesislerinin 18 yıl içinde iki katından fazla arttırılması da cabası.
Cumartesi günü, tarihi bir açılışa daha tanıklık etmek üzere Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile Kars'taydık. Kars'a ve Türkiye'ye yeni bir sembol niteliğinde, sadece Kars'ın değil, Iğdır topraklarının da toplamda 541 bin dekar araziyi sulayan Kars Barajı'nın açılışındaydık.
Başkan Erdoğan'ın da video konferans ile katıldığı açılış, Cumhuriyet tarihi boyunca hep istenilen bir hayalin de gerçekleşmesi idi. 330 milyon liralık maliyetin 1 yıl içinde iki misli ile geri dönüşünün sağlanması ve sadece bu toprakların tarımsal sulanması değil, çevre bilincinin yerleştirilmesi adına da çok önemli bir adım idi.
Tarihi açılış yolunda sohbet ettiğimiz Bakan Pakdemirli, her açılış için ayrı heyecan duyduğunu saklamıyor. Yer üstündeki barajlar kadar, yeraltı barajlara da ağırlık verildiğini, 2023'e kadar su kapasitesinin önemli miktarının yeraltı barajlarından sağlanacağını anlatıyor. Yeraltı barajları sadece maliyet açısından çok daha hesaplı değil, aynı zamanda suyun buharlaşması olmuyor ve yerleşim arazilerinin azalmasına etkisi yok. Pandemi ve karantina döneminde yeniden keşfettiğimiz toprak ve tarımın önemi üzerine Bakanlık çalışıyor ama Bakan Pakdemirli bizzat takipte. İki milyon dekarın üzerinde kullanılabilecek arazi için Çevre Bakanlığı ile çalışmalar devam ediyor, sonbahara kadar sonuçlanacak. Siyasetin dalgalı gündemi arasında müthiş bir başarı hikayesine tanıklık etmek ve yeni heyecanları ilk ağızdan duymak hepimize çok iyi geldi...