İnsan dostunu da düşmanını da zor günde, dar günde tanır. "Biz bize yeteriz" düsturuyla hükümetin milletle el ele yürüttüğü Covid-19 mücadelesinde, her kesim ve kurum üzerine düşeni az ya da çok yapıyor. Sağlık çalışanlarımızı haklarını ödeyemeyeceğimiz bir yerde apayrı tutuyoruz. Evlerinde oturarak virüsün yayılmasını önleyenlerin kişisel gayretlerini, öğretmenlerimizin evlatlarımızın eğitimlerinde geri kalmamaları için gösterdikleri çabayı, kargo şirketleri ve gıda sektörü çalışanlarının bütün risklere rağmen görevlerinin başında olmalarını unutmayacağız. Ve; yine evlerinde oturan vatandaşların habersiz kalmamaları için mesailerine bir an olsun ara vermeyen meslektaşlarım da, bu süreçte hakkı ödenmeyecek meslek gruplarından. Bu listeyi daha da uzatabiliriz elbette. Ama benim bugün asıl söylemek istediğim, zor günlerde dostluğunu göstermeyen diğer listedekiler. Ve bu listenin başındaki özel bankalar.
Salgın çıktığı günden bu yana tam bir "sakin güç" gibi davranan ve paniklemeden ve panikletmeden, tam tersine piyasalara tam bir güven ortamı sunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, en başından bu yana bir çağrı yaptı: "Bankalarımız bu zorlu dönemde müşterilerinin yanında olmalı, kredi kanallarını açık tutmalı" Yani; herkes gibi onlar da elini taşın altına sokmalı. Ama gelin görün ki; afili reklamlardaki süslü sözlerine rağmen özel bankalar tam tersini yaptı. "Milletçe bu işin üstesinden geleceğiz" sloganını atıyorlar ama bütün yükü milletin sırtına yüklemeyi ihmal etmiyorlar. Karlarından fedakarlık yapalım demiyorlar. Sektör birlikleri tarafından alınan kararlara uymuyorlar. Normal zamanda karlarını arttırmalarını sağlayan müşterilerini bu dar zamanda yüzüstü bırakıyorlar.
Oysa; bankacılık da tıpkı basın sektörü gibi, bir nevi kamu görevidir. Kriz zamanlarında bütün mevduatlar Hazine garantisinde yani alacağı risk devlet garantisindedir. Bankacılık netice itibarıyla özünde risk yönetmek ise; bu riskin önemli bölümünün Hazine desteğinde olacağı ekonomi yönetimi tarafından ilan edildiği halde bu tutumda ısrar edilmesinin iyi bir niyetle anılması mümkün değil. Siz zor zamanlarda müşterinize sahip çıkmayacak iseniz , zor zamanlarda milletin yanında olmayacak iseniz, iyi zamanlar geldiğinde aynı karşılığı göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın.
Albayrak farkı
Yazımızın sonunda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a özel bir parantez açacağız. Dünyayı saran korona salgınında dünya devi devletler bir bir dökülürken Türkiye, tarih yazdı.
Zamanında alınan tedbirlerle bu salgını en az hasarla atlatacağız inşallah. Bu salgından en çok etkilenmesi muhtemel alanların başında gelen ekonomi yönetiminin dümeninde olan Albayrak, etkin ve zamanında alınan kararlarla piyasalara verdiği güven ile, çok büyük bir dalgalanmanın da önüne geçti.
İş dünyası, kamu kuruluşları ve bankalarda, birbiri ardına vatandaş odaklı alınan kararlar, tüm detayların titizlikle düşünüldüğü icraatlarla, hem işveren hem çalışan kesim her yönüyle güvenli bir limanda ilerliyor adeta. Dünya devi ülkeler hastalığı da salgının etkilediği sektörleri de yönetemez iken; biz tarih yazıyoruz...