"Darbe için delil mi aranıyor? İşte ben yaşıyorum ve buradayım..." Bu sözler; 15 Temmuz 2016 gecesi darbeci hainlerin hedefindeki TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'a ait. Artık Demokrasi Bayramı olarak anılan 15 Temmuz'un 3. yıldönümünde o meşum gece yerle bir edilen ve şehitlerimizin verildiği Emniyet Müdürlüğü'nün yenilenen binasının açılışında; Başkan Erdoğan'ın bir an olsun elini bırakmadığı kahraman Turgut Aslan'ın bu sözleri kadar çarpıcı hikâyesini hâlâ dün gibi hatırlıyoruz; FETÖ'cü alçaklar; ellerini arkadan bağladıkları Aslan'ın kafasına sıktıkları 2 kurşun ile öldü diye bıraktı. Ama o, dinine iman eder gibi inandığı demokrasi için, ülkesi, vatanı için hayata tutundu ve aylar sonra uyandı. Gözünü açtığında sorduğu ilk soru; önceki gün söylediği söz kadar etkileyiciydi: "Vatan kurtuldu mu?" Bu sorunun cevabını 82 milyon olarak kahraman gazimize verdik çok şükür; vatan da, millet de, bayrak da o gece verdiğimiz 251 şehidimiz, 2 binden fazla gazimiz ve çıplak bedenleri, elleriyle tanka-topa-tüfeğe, F-16'lara karşı duran milyonlarca Türk milleti sayesinde kurtuldu!
Önceki gün TBMM Genel Kurulu'ndaki 15 Temmuz özel oturumunda CHP adına söz alan Grup Başkan Vekili Engin Özkoç'un sözleri, en başta Turgut Aslan gibi gazilerimize ve o gece bu uğurda şehit olmuş kahramanlarımıza yapılmış bir saygısızlık. FETÖ'cü teröristlerin; milli egemenliğin temsilcisi TBMM'ye, bu ülkeyi, bu milleti korumak kollamakla görevli özel harekatçı ve emniyetçilerimize, askerimize, siyasetçilerimize, 82 milyon insanımıza yönelttiği topu tüfeği görmezden gelen CHP; ilk andan itibaren hem darbecilerin propagandasına sözcülük yapmakta hem de kahramanlık destanı yazan milleti değersizleştirmeye çalışmakta ısrarla. Aradan geçen onca zaman ve ortaya çıkan onca gerçeğe rağmen. CHP liderinin "kontrollü darbe" diyerek FETÖ ağzıyla tanımladığı 15 Temmuz için daha geçen hafta bir başka Grup Başkan Vekili "15 Temmuz'a 'tiyatro' diyenler yanılıyor. Bal gibi darbedir" sözlerinin mürekkebi kurumadan; bir başka Grup Başkan Vekili'nin, Genel Başkanı'nın paralelindeki değerlendirmesi sizin de kafanızı karıştırmadı mı? FETÖ'nün en doğrudan hedefinde olan, o gece Marmaris'te ailesiyle birlikte suikast için FETÖ'cü darbecilerin uçaklarla, bombalarla seferber olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, FETÖ'nün müsebbibi gibi gösterme gayretine ne denilebilir ki? Erdoğan düşmanlığı sizin gözünüzü öyle kör etmiş ki; bu ülkenin değerlerine bile, siyaseten varlık sebebi olduğunuz bu millete, bu demokrasiye bile böyle ihanet edebiliyorsunuz.
15 Temmuz, bu ülkenin, bu milletin çimentolarından biridir. Darbecilere karşı siyasetçilerin, medyanın ve daha önce tepki vermeyen milletin geçmişteki tüm sicilini unutturan ve sadece kendi tarihinde değil, dünya tarihinde örneği olmayan şekilde altın harflerle yazılmasını sağlayan bir destansı direniştir.
Bu destanı küçümseyen, değersizleştirmeye kalkan, yok sayan ve hatta 'tiyatro' diyen herkes ama herkes haindir...