İzlanda'ya çok kızdık ama, adamlar haklı aslında! Sen kalk, daha dünkü çocuklar! Dünya şampiyonu koca adamlara (Fransızlar) sahayı dar et. Bununla da kalma, eze eze yen! Doğal olarak isyan manşetlere yansıdı: "Türk tokadı yedik" derken, yerden göğe haklı değiller de ne? Hal böyle olunca, bu Avrupalılar yapabilecekleri tek baskıyı havalimanında yaparlar tabi! Pasaport ve vize kontrollerinde Türk Milli Takımı'nı öyle bir oyala, öyle bir eziyet! et ki; sana da aynı şeyi yapmasınlar! Şaka bir yana; A Milli Takımımıza yapılan hiçbir muamele bizi küçültmez, aksine yüceltir. Kaldı ki; diplomatik olarak yapılması gereken her şey eksiksiz yapıldı. Dışişleri Bakanlığı nota verdi. Gençlik ve Spor Bakanı soluğu gençlerimizin yanında aldı. TFF Başkanı, gerekli tüm girişimleri yerine getirdi. Meclis Başkanı, mevkidaşına mektupla uyarıda bulundu. Muhalefet liderleri hep bir ağızdan kınama açıklamaları yaptı. Cumhurbaşkanı; kendisinin ve 82 milyonun Milli Takımımızın yanında olduğunu ve gereken her şeyin yapıldığını-yapılacağının garantisini verdi. Kusura bakmasınlar ama Türk tokadını yemeye devam edecekler. Ama bu tokat fiziki değil, gerektiğinde sahada, gerektiğinde havada, gerektiğinde diplomaside yani; nerede icap ederse orada Türk tokadını tadacak, sonuçlarına katlanacaklar...
Artık 10 gün kala bir yandan İstanbul seçimlerine yoğunlaşmışken diğer yandan milli meselelerde bir olmayı başardığımızı görmek de güzel. Sahada siyaset adına, hizmet adına kıran kırana mücadele edilir ama söz konusu olan milli bir mesele ise; orada siyasetin yeri olmamalıdır.
Şimdi gelelim siyasetin kendi gündemine. Sadece futbolumuz değil, yerel seçimimiz bile Avrupa'yı, ABD'yi, dünyayı rahatsız ediyor! Baksanıza; oy sayımı ve sandık kurullarındaki usulsüzlükleri tespit ederek YSK'nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı almasının hemen ardından yapılan açıklamalara; ABD Dışişleri Bakanı bizzat açıklama yapıyor: "YSK'nın bu sıra dışı kararını not ettik!" Almanya Cumhurbaşkanı seviyesinde açıkladı: "Bu karar bizde ciddi endişe oluşturmuştur!"
Sormak lazım bu beylere ya da bu ülkelere; Allah aşkına Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetecek olan kişi belirlenmiyor bu seçimde. İstanbul'u yönetecek olan Belediye Başkanı seçilecek. Peki; İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı'nın seçiminin sizin açınızdan "sıra dışı" kabul edilip bir kenara not edilecek ya da sizde ciddi endişe oluşturacak ne gibi bir karşılığı var da siz kalkıp, hem de en yüksek makamlardan bu açıklamaları yapıyorsunuz ki? Bakınız daha 2 hafta önce Avrupa Parlamentosu seçimleri yapıldı ve sonuçları itibarıyla gerçekten çok ciddi "endişe" yaratacak ve "sıra dışı" sayılacak sonuçlar ortaya çıktı. Siz neden bu konuyu tartışmak yerine, İstanbul'un seçimlerini dert ediniyorsunuz ki? Yeniden büyük ve güçlü olma yolunda kararlı ilerlemesini sürdüren Türkiye, sizi tahmin ettiğimizden çok daha fazla rahatsız ediyor anlaşılan. Durmadan yeni bir Türk tokadı yemek sizin sinirlerinizi gerçekten çok bozmuş! Ama nafile...