Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Çok ah aldın!..

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Ukrayna'nın ABD ve İngiliz yapımı füzelerle Rusya'ya saldırması üzerine Putin'in nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip "durdurulması imkânsız" addedilen balistik füzeyle Ukrayna'yı vurması ABD'ye mesajdı.
Ne ki ABD mesajı alıp "aklıselimle" hareket etmek yerine, yangına benzinle müdahale edercesine, Ukrayna'ya nükleer silah vermeyi tartışmaya başladı.
Gerçi bu da pek sürpriz olmadı. İngiltere'nin "İngiliz ordusunun bu gece savaşması istenirse bu gece savaşırız!.." şeklindeki çıkışı bu "akılsız aklın" habercisi gibiydi.
Fransa derseniz, Aslan Asker Şvayk mesabesindeki Macron, Ukrayna'ya asker göndermeye dünden hazır. NATO Askeri Komite Başkanı da geçen gün Rusya'ya "önleyici savaş" kabilinden saldırı düzenlemekten söz etti.
Rusya'yı Afganistan veya Irak mı zannediyorlar, bilemiyorum. Benim bildiğim şudur: "Aklın ipini salarsan ayağına dolanır..."

***

"Çağdaş muasır medeniyet" nasıl bir körlüğe düçar oldu ki nükleer savaş tehlikesini o meşhur bilimkurgu filmlerindeki "Bir cisim yaklaşıyor" repliği misali fantastik kurgu sanmaya başladı.
Şu hâle bakar mısınız: Barışa dair umut Trump'a kaldı. Gülmeyin. Dugin bile, Trump diyor da başka bir şey demiyor.
Hele hele Trump'ın savaşları bitireceğine dair söz verdiğini hatırlatmaları yok mu?
Hayır yani, dünya barışı Trump'ın insafına kaldıysa, o dünyanın helvası şimdiden hazırlansın.
Kılı kırk yaran, her ihtimali değerlendiren, burnu Kaf dağındaki "modern dünya" nasıl bir ah aldı ki, el ele kol kola nükleer felakete koşmaya başladı? Üstelik sinemadan romana, müzikten tiyatroya kadar bütün büyük sanat eserleri savaşların ne büyük felaket olduğunu anlattığı hâlde.
Dünyayı dolduran o barış söylemleri retorikten ibaret miydi? Ki, en çok ihtiyaç duyulan günümüzde anılmaz oldu.

***

Tarkovski üstadımız "Kurban" (Offret, 86) filminde nükleer savaş tehdidine karşı insanlığın ahlaki ve manevi uyanışa ihtiyaç duyduğunu anlatır.
Filmin kahramanı Alexander, "Tanrım, dünyayı kurtar!" diye dua eder, "Yapmamı istediğin neyse yapacağım, yeter ki bu dehşeti durdur..."
Nükleer savaş, fiziksel olmasının yanı sıra manevi yıkımdır. Dahası, manevi yıkımın sonucudur.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı başta olmak üzere dünyayı paylaşmak sevdasına 5 milyon Müslüman'ı katlettiler. Mazlumların ahı İkinci Dünya Savaşı'nda öyle çıktı ki, 75-80 milyon insan öldü.
Çok ah aldın dünya, çok!
Gazze'de çadırlarda cayır cayır yakılan mazlumların ahını aldın. Annelerin feryadı arşıâlâyı doldurdu, hiç tınmadın. Gazzeli 5 yaşındaki çocukların "Ya Rab..." yakarışlarının boşa gideceğini mi sandın?
O kadar ah aldın ki, Gazzelilerin duasından başka seni kimse kurtaramaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA