"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın devrilmesi, ABD ve NATO liderliği tarafından hevesle bekleniyor ve titizlikle üzerinde çalışılıyordu. Uzun zamandır Erdoğan'ı bugünkü seçimlerde yenebilecek, onu makamından edebilecek bir rakip arıyorlardı... Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birçok farklılığım var. Fakat size şunu söyleyeyim: Ondan en çok nefret edenlere, onu alaşağı etmeye çalışanlara bakınca, şunu diyorum: Tebrikler, Cumhurbaşkanı Erdoğan!.."
Bunları İngiltere eski milletvekili söylüyor.
"Adı gelsin, kimdir?" diyorsanız, söyleyeyim: George Galloway, sosyalist görüşleriyle tanınan bir antiemperyalist.
Özellikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan nefret edenlere ve onu yıkmaya çalışanlara bakarak tavrını ortaya koymasına dikkat isterim.
Muarızından hareketle tavır belirlemek, en kestirme ve en sağlam yöntemdir. Ki, İmam Şafii de aynı yöntemi önermiş, "Düşman oklarını takip edin, onlar sizi hak ehline götürecektir..." demiştir.
Emperyalistlerin Başkan Erdoğan'ı saf dışı bırakmak istediği herkesin malumu. Zaten seçim öncesi dergi ve gazete manşetleriyle de bunu ziyadesiyle ortaya koydular.
Gelgelelim...
Emperyalist İngiltere'nin sosyalist bir milletvekili, emperyalistlerin olanca saldırılarına rağmen yıkılmayan Erdoğan'ı tebrik ediyor ama emperyalist saldırılara tarih boyunca maruz kalan bu ülkeden bir sosyalist çıkıp da Erdoğan'ı tebrik edebilecek cesareti gösteremiyor.
Halbuki, etnik kökeniniz, dininiz, mezhebiniz ne olursa olsun, sadece antiemperyalist olsanız bile Erdoğan'ı tebrik etmeniz icap eder.
Çanakkale direnişinden İstiklal Savaşı'na kadar emperyalist müstevlilere karşı bu aziz millet en zor şartlar altında bile direnmeyi bildi.
Günümüzde de binlerce TIR silah yardımı yaptıkları teröristlerden FETÖ'cülere kadar küreselcilerin tüm taşeronlarına karşı Başkan Erdoğan'ın şahsında direniyor.
Galloway gibi bu direnişi tebrik edemiyorsunuz, bari hazımsızlığınızı depremzedelere çemkirecek kadar ileri götürüp de insanlıktan çıkmayın.
Nasıl olur da anasını, babasını, kızını, oğlunu, kardeşini kaybeden insanlara sırf size oy vermedi diye aşağılık hakaretlerde bulunursunuz?
Bu nasıl vicdansızlıktır?
Yaptığınızı iddia ettiğiniz yardımlar üzerinden "Keşke yapmasaydık!.." yollu ifadelerle depremzedelere lanetler yağdırmak nasıl bir terbiyesizliktir?
Siz yardım mı yapıyordunuz yoksa yardım yoluyla insanları kendinize borçlandırdığınızı mı sanıyordunuz?
Bu topraklarda bin yıldır görülmeyen bu korkunç yüzsüzlüğü nereden gördünüz?
Binlerce kilometre uzaklardan yardıma gelen elin gâvuru bile sizin yaptığınızı yapmadı.
Bu gâvurluğu nereden öğrendiniz?
Not: Sakın ola bu terbiyesizler kovuşturulmasın. Zira böylesi bir kovuşturma nasıl bir kin ve nefrete maruz kaldığımız gerçeğini örtmenin dışında hiçbir şeye yaramaz.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz