Merhum İzzet Yasar'ın "Doğan Akın'ın Jurassic Park'ı" tesmiye ettiği "Fetullah kapatması liberaller" ile "neomandacı/ABD yandaşı" solcuların toplaştığı bir internet sitesi var. Manipülasyon konusunda uzmanlaşmış bir site. Sözcü kafalılar gibi öyle "kör kör parmağım gözüne" yapmıyorlar bu işi, son derece sinsiler. Ne de olsa "okumuş çocuklar."
Çocuk dememe bakmayın, yazarçizerlerinin çoğu bedensel olarak 70'in üstünde. Fakat "deruni" bakımdan erişkin olduklarını söylemek çok zor.
Mesela, erişkin bir insan evladı "Sanatçıymış!" başlıklı naçizane yazımdan, "Salih Tuna, Gülşen'i hedef aldı" manşetini üretmez.
Söz konusu yazımda orda burda yalapşap muhalifliklerle gündeme gelmek isteyen tiyatrocu esnafını eleştirdim. Son zamanlarda kimseciklerin icra ettiği "sanatla" gündeme gelmediğini dile getirdim. Bir futbolcu gol kralı oldu diye nasıl ki dış politikadaki görüşlerini merak etmiyoruz, aynı şekilde rolünü iyi oynayan bir tiyatrocunun da ekonomi alanında uzmanlıklarını merak etmeyiz, dedim.
Gülşen mi? Adını şöyle geçirdim: "Futbolcu futboluyla, aktör veya aktris oyunculuğuyla, şair şiiriyle, romancı romanıyla, müzisyen müzisyenliğiyle, şarkıcı şarkıcılığıyla, Gülşen bacımız da hangi konserde kimin kucağına oturmuş olmaklığıyla konuşulmalı. Hülasa, herkes 'sanatıyla' konuşulmalı..."
Mahut sitenin aklı evvelleri buradan hareketle, Gülşen'i hedef aldığım sonucunu çıkarmış!
Gülşen'i hedef almadım, sıradan bir "yabancılaştırma efekti" mesabesinde kullandım. Şuncacık şeyi anlamamak için epikten/ironiden bihaber olmak lazım. Hem "Hedef alacak" olsam, gündemdeyken alırdım. Beni deli mi öptü; neden vizyondan inmiş biri için kelime yakayım? Kaldı ki, bir hobi olarak bile kimseyi hedef almakla işim olmaz.
"Kucağa oturma" muhabbetine de sizin gibilerin magazin haberleri, sosyal medyadaki ilgili videolar "sayesinde" muttali oldum. Hayır yani, Gülşen'in şarkılarını, yorumunu konuştunuz da mı bizim haberimiz yok?.. Mezkûr paragrafta, malum "sanat anlayışının" ve magazin haberciliğinin de alegorik eleştirisi var. Yoksa bana ne, isteyen istediği kucağa otursun, isteyen istediği kadar soyunsun.
Uzun lafın kısası... Gülşen bacımızı ben hedef almadım ama Doğan Akın'ın Jurassic Park'ı beni zırto trollere/şebelek muhaliflere hedef gösterdi. Bunu da ilk kez yapmıyorlar. Doğrusunu isterseniz her zaman da başarılı oluyorlar. Zira, ne zaman hedef gösterseler, hakaretler/küfürler gırla gidiyor. Böylece akılları sıra fakirle "ödeşmiş" oluyorlar.
Muhalif şebelekler zaten ürettikleri haberin sadece manşetine bakıp anında saldırıya geçiyorlar... Tevekkeli bunlara "sinsi" demedim; "Sanatçıymış" serlevhalı yazımı "objektif habercilik" izlenimini yaratmak için de final paragrafı hariç olduğu gibi alıntıladılar. Ne ki, "takipçilerini" kışkırtıp üzerime salmalarının nedeni de "kararttıkları" o paragrafta saklı.
Bunların ayarttığı veya dolduruşa getirdiği "sanatçılara" şunu sormuştum: "Madem olur olmaz her konuda siyasete bulaşmayı, muhaliflik yeteneğinizi sergilemeyi matah bir şey sanıyorsunuz, yaşadığınız ülkeyi kimyasal silah kullanan 'savaş suçlusu ülke' ilan etmek isteyenlere karşı neden dut yemiş bülbül gibi susuyorsunuz?.."
Anlaşılan o ki beni hedef göstermelerinin nedeni bu soru, bu sorudan sebep hınçları.
Lakin, "Salih Tuna, Gülşen'i hedef aldı" manipülasyonuyla, yani Gülşen'in arkasına saklanmakla bu sorudan kaçamazlar. Çünkü bu soru benim değil, Türkiye'nin sorusu. Manipülasyon yapacaklarına Türkiye'nin "savaş suçlusu" gösterilmesinden rahatsız olan bir tane sanatçı bulup fakiri mahcup etmeyi akıllarına neden düşürmediler? Koca memlekette böyle sanatçı mı yok?.. Olmaz olur mu, var... Var da, bunlar "Sanatçının Türkiye'ye düşmanlık yapanını" seviyorlar galiba.
Bu internet sitesinin duayen bir yazarçizeri (H.C.) de, PKK silah bırakınca, kendini dağlara vurmuş, "Silah bırakmak ağrınıza gitmiyor mu?" diyerek dağdaki PKK'lıların adeta önlerine yatmıştı. Aynı yazarçizer geçenlerde de "Erdoğan'a karşı, Atatürk'ün yanındayım" demişti. Ona bakarsanız, Erdoğan'a karşı tüm FETÖ'cüler de Atatürk'ün yanında. Tıpkı PKK'lıların, Erdoğan'a karşı 6'lı masanın yanında olduğu gibi.
Doğan Akın'ın Jurassic Park'ı da fakire karşı Gülşen'in yanında. Fakat, ben Gülşen bacımızın karşısında değilim, onu ne yapacağız!..