ABD, 2003'te, Irak'ı işgal etmek için tüm hazırlıkları tamamladığında, dönemin ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ali Babacan'ın, "Irak'a ilk bomba düştüğünde 8.5 milyar dolar hesaba geçecek" sözünü dünkü yazımızda hatırlatmıştık.
Lakin, "arşiv fareliğiyle" işimiz olmaz.
Şayet Babacan'ın ABD'ye karşı günümüzde anlamlı tek bir çıkışı olsaydı, dününe bakmazdık.
Ne milyar dolarımıza çökmelerine, ne F-35 programından haksız yere çıkartılmamıza, ne yaptırım uygulamalarına ne de malum terör örgütüne binlerce TIR silah yardımı yapmalarına tek laf etmiştir.
Bütün marifeti, "Biden muhalefet masasında" yerini almaktan ibarettir.
Önemli olan dün değil, bugün nerede durduğun, nerede yer aldığındır.
Her daim bu böyledir.
Bakınız, Peygamberimizin amcası Hz. Hamza'nın şehit edildiği Uhud Savaşı'nda Kureyşli müşriklerin ordu komutanı Halid b. Velid sonradan Müslüman oldu ve Mûte Savaşı'nda öyle bir destan yazdı ki Hz. Peygamber (SAV) ona "Seyfullah" (Allah'ın kılıcı) unvanı verdi.
Tarihin hiçbir döneminde hiçbir Müslüman, Uhud'da savaştı diye Halid b. Velid'i mahkûm etmeye kalkışmamıştır.
Ölçü/mizan bellidir. Yanlışından vazgeçeni mahkûm etme alçaklığı bizden uzaktır.
Dedim ya, önemli olan bugün durduğun yerdir.
Mesela, Abdullah Gül'ün gençliğinde Büyük Doğucu olması, bugününü "aklamaya" da "mahkûm etmeye" de neden olamaz.
En fazla, Büyük Doğucu olarak çıktığı yolda "paradigmayı değiştirmekle" övünecek hale gelmesine bakıp (meşrebinize göre) ya "ibret" alırsınız ya da alkışlarsınız.
***
Çok tuhaf... Tam tersi olması gerekirken, Babacan, siyasetteki piri Gül'ü de etkilemiş, kendi çizgisine "çekmiştir".
Çünkü...
Abdullah Gül, aklımda kaldığı kadarıyla, Irak'a ABD bombası düşmesini Babacan gibi "isteyenlerden" değildi.
CHP ittifakının ekonomiden sorumlu aktörü Babacan'ın bugünlerde "Para kolay, buluruz..." yollu arzı endam etmesi ile o dönemde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak Irak'a düşen ilk bombayla "parayı" bulması arasında paralellik var.
Demem o ki, dün neyse bugün de odur.
Babacan'ın para bulma tekniği, "sömürge valisi" gibi gelip bir gecede Meclis'ten bilmem kaç yasa çıkartan ekonomideki piri Kemal Derviş'le aynıdır.
Bunların yöntemleri bellidir.
Ermeni ekonomist Daron Acemoğlu da ekonomik çözümler arasında "Kavala gibi siyasi mahkûmların serbest bırakılmasını" özellikle saymıştı.
Gördünüz mü ekonomik çözümü!
***
Hiç kuşkunuz olmasın, CHP ittifakı iktidara gelirse, ekonomiyi teslim edecekleri Babacan, Kavala'yla yetinmeyecek, daha ne "ekonomik" çözümler bulacaktır.
S-400'lerden Mavi Vatan'a, sınırlarımızda kurulacak taşeron terör devletinden Kıbrıs'a, 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanların affından AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı muhabbetine kadar envaiçeşit ekonomik çözümler sökün edecektir.
Hülasa, belki çok paranız olacak ama paranızı harcayacağınız yekpare bir vatanınız olmayacak!
Pardon, "Nasılsa çok paramız olacak yurtdışında harcarız, diyen marjinal kesimin dışında kalan herkes isyan eder buna!.." mı dediniz?
Unutmayın: Fareler üfürdükleri yerden kemirirler.
"Demokratikleşme" veya "hukukun üstünlüğü" diye üfürmeye başlayıp, işlemi öyle ağrısız pansumansız tamamlarlar ki, ruhunuz duymaz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz