Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SALİH TUNA

Hangisi daha ayıp?

An gelir ölürsün, dünya "parantezin" kapanır; ebedi yurda yolculuk başlar.
Öyle bir yolculuktur ki ayrım gözetmez; kadın erkek, yaşlı genç, zengin yoksul, aydın cahil, ila ahir.
Melih Cevdet bu hakikati, tabutçunun ağzından ironik bir dille anlatır: "Yeni tabutlarımız geldi / Bayanlar için baylar için / Çocuklar için büyükler için / Kısalar, uzunlar, şişmanlar için..."
Mademki doğdun illaki öleceksin!.. Bu yanıyla, öyle bir "hastalıktır" ki hayat, yakasına yapıştığını öldürmeden bırakmaz.
Tabutlarda "Her canlı ölümü tadacaktır" ayeti yazar. Kimsenin aklına saçma sapan asabiyetler düşmesin diye başka ne söz ne de sembol vardır.
Sessizce ve saygıyla yürünür cenazelerin ardından.
Geleneğimiz böyledir.
Ne alkış ne flama vardır.

***


Ferhan Şensoy'un Galatasaray bayrağına sarılı tabutu önceki gün Teşvikiye'de kılınan cenaze namazının ardından alkışlarla son yolculuğuna uğurlanırken, 4 kişilik bir grup "yuh" çekmiş sonra da Beşiktaş lehine tezahürat yaparak "gerginliğe" neden olmuşlar.
Karakolda verdikleri ifadede "Ferhan Şensoy olduğunu bilseydik yapmazdık" demişler.
Ne kadar ayıp!
Hayır yani, Ferhan Şensoy olmasa ne olur.
Önünden geçen tabuttur. Bir gün sen de ona gireceksin. Tefekkür edemiyorsun bari empati duy. Ölen kim olursa olsun, gözü yaşlı ailesi, yakınları yok mu?..
Bazı dindarlara tanık oluyorum, onlar da yakışıksız konuşuyorlar ölülerin ardından.
Oysa, Ulu Önder yanından geçen bir cenaze için ayağa kalkmış, orada bulunanların kendisine bunun bir Yahudi cenazesi olduğunu haber vermeleri üzerine, "O da bir insan değil miydi?" (Buhârî, Cenâiz, 49; Nesâî, Cenâiz, 45-47) buyurmuştur.
İnsana hürmet nerede ey erenler?!

***


O fanatik taraftarlar cenazeye saygısız da seksenine merdiven dayamış Cihat Tamer çok mu saygılı?
Ferhan Şensoy'un Ses'teki cenaze töreninde ailesinin, dostlarının yaptığı konuşmaların arasına kaynak yaparcasına sahneye çıktı. Adı konuşacaklar listesinde olmadığı için Okan Bayülgen'in "Hayırdır abi?" yollu şaşkın bakışlarına, "Benim bir şeyler söylemem lazım" karşılığını verdi. Sahici bir hüzün içindeki Okan Bayülgen de gayet müşfik bir edayla "Söyle abi, gel..." dedi.
Ahmet Cihat Tamer de kaptırıp gitti: "70 senedir bu ülkeyi din bağımlısı hükümetler yönetiyor. Ona rağmen 70 senedir inadına tiyatro yapıyoruz. Ferhan da inadına tiyatro yaptı..."
Bu provokatif konuşmayla, Ferhan Şensoy'un (ailesinin duygusal konuşmaları dahil) cenaze töreninin önüne geçti.
Ayıp değil mi?
Sanki hazirun içinde ondan başka hiç kimse o lakırdıları edemezmiş gibi "atılması" nasıl bir saygısızlık, ne menem nobranlıktır?
Hayır, hiçbir eleştiriyi hak etmiyor!
Öyle olsa, CHP'nin mahpus damına attığı Nâzım Hikmet'i Menderes'in çıkardığını anlatarak başlar, "Sabahattin Ali'yi içinde CHP'nin de olduğu hangi konsorsiyum öldürdü?" diye sorarak devam ederdik.
Yine de şu kadarını söyleyeyim: Polis kuşatması altında hıncahınç dolu salonlara oynadığımız Brecht'ten uyarladığım bir oyun nedeniyle 6 yılla yargılandım. Tiyatrom dağıtıldı. Özal dönemiydi. Neyse...
Beşiktaşlı o taraftarlar "Ferhan Şensoy olduğunu bilmiyorduk" demişlerdi, Ahmet Cihat Tamer biliyordu da ne oldu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA