Bozguncular ne yaparlarsa yapsınlar, hangi ittifakları kurarlarsa kursunlar su yatağını bulacaktır.
Artık diriliş vaktidir. Süreç sancılı olsa da geri dönüşü yoktur.
Yerli otomobil de her şeyden evvel "bizadamolmayız" ezikliğine karşı kendine güvenin ifadesidir.
Şayet önümüzü dahili ve harici bedhahların işbirliğiyle kesmezlerse bu kendine güvenle "Yeniden Büyük Türkiye"yi inşa edeceğimizin resmidir.
Ümitvar olunuz: Son derece zeki bir gençlik geliyor.
Bu nesil çağa ve çağlara damgasını vuracaktır, bundan hiç kuşkunuz olmasın.
Lakin, aptallar da tükenmeyecek, "doğada hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır" kontenjanından varlıklarını sürdüreceklerdir.
Bu da gayet doğaldır.
Yeter ki bozguncular bunları "kullanışlı aptallara" dönüştürmesin. Yoksa kendi halindeki aptallardan kimseye zarar gelmez.
Dahası, sempatiktirler.
Geçenlerde bunlara takılmak sadedinde, "Ne demek egzozu yok? Nasıl karşı çıkacağız peki buna?" dedim. Can Ataklı hayranı sempatik bir muhalif şappadak atıldı: "Egzozu olmadığı için karşı çıkacağız ya işte..."
Keşke Sezai Temelli de bu muhalif kadar sempatik olabilse.
Olamaz.
Çünkü, iş bu şahıs, CHP ittifakının gizli ortağı HDP EŞ Başkanıdır, sade vatandaş değil.
Yazık ki hem kendini bilmiyor, hem de tahfif ediyor.
Diyor ki: "Bir pilli araba yaptılar. Bunu öyle bir anlatıyor ki mucize. Araba daha ortada yok, ne zaman üretileceği belli değil. Motoru ise zaten yok ama bu yerli ve milli. Kafayı yerli ve milliye takmışlar..."
Hay Allah'ım, akıllar pay edilirken bunlar neredeydi.
"Motoru yoksa nasıl hareket ediyor" demeyin, anlamayacaktır. Zira arabanın motorsuz hareket ettiğini sanıyor. Zaten bunun için "mucize" olarak temellük ediyor, yoksa kimse yerli otomobili "mucize" diye anlatmıyor.
Bu akılla bir de bu aziz milleti beğenmemişti.
Unutmuş olamazsınız, "Buralar vaat edilmiş topraklar, Musa tüm ömrünü bu toprakları arayarak geçirdi. Geldiler bu toprakları da kuruttular..." demişti.
"Vaat edilmiş topraklar" tesmiye ettiği İsrail'in Arz-ı Mev'ud hedefi; "Geldiler, kuruttular" dediği de bu aziz milletin Anadolu'yu yurt edinmesinden ibaretti.
Kemal Kılıçdaroğlu da aslında özünde çok sempatik bir insan.
Hem de Kanal İstanbul inşaatını Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yapacağını sanacak kadar.
Ne demişti hatırlayalım: "Kanal yapma deneyimi var mı? Yok. Mühendislik eğitimi var mı? Yok."
CHP Genel Başkanı olması Kemal Bey'in sempatikliğini yok ediyor. Türkiye için büyük talihsizlik tabi.
Bunların yazarçizerleri de az sempatik değil.
İnsansız hava araçlarından yerli üretim gemilerine, tank palet fabrikasından yerli otomobile kadar dirilişin ayak seslerinin duyulduğu bu dönemde samana kafayı takmışlar.
Matine- suare "saman ithal ediyoruz" diyorlar.
Samandan neden "huylanıyorlar" bu kadar?
Yoksa?..