Kazanırsanız yanınızdan ayrılmazlar hatta "bizim sayemizde kazandınız" derler, ayağınızı yan bastınız mı da hemen kirişe gözlerini dikerler.
Hele hele kaybettiğinizi zannettikleri an "sizin yüzünüzden" deyip itirafçılığa başlarlar.
"Muhafazakâr ahlakının" karakteristik özelliği budur.
Sahip oldukları mal makam mevkii asla riske etmezler. Kazandıklarının üzerinde kedinin (...) üzerinde oturduğu gibi oturmayı marifet bilirler.
Bir de bunların sürekli havayı koklayan, dümenleri menfaat yelkenlerine ayarlı fırsatçı türleri vardır.
Bunlar muhafazakârdan ziyade müraidirler.
Doğaları gereği omurgasızdırlar. O kadar ki menfaatleri için atmayacakları takla, girmeyecekleri kılık, kurmayacakları ittifak yoktur.
Bu sinsi fırıldaklar çatlaklarda yaşamayı felaket severler.
Bunları vaktiyle "AKP'li bir tahtakurusunun dissimülasyonu" başlığı altında dilimin döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. (Elias Canetti "dissimülasyon" kavramını düşman figürün dost figür içinde saklanması olarak kullanır.)
Bunlar AK Parti'nin içindeki AKP'lilerdir.
Bir kısmı deşifre olunca AK Parti'den ayrıldı, bir kısmı menfaati bitince. Bir kısmı da sırasını bekliyor.
Diğerkâmlık nedir bilmezler. Ayı görüp aya, günü görüp güne taparlar.
AK Parti'nin en büyük hatası, bu ikna edilmiş kemirgen AKP'lilerin sosyolojiyi zehirlemesine bunca zaman tahammül etmesidir.
Halbuki 15 Temmuz işgal girişimine bu aziz millet çıplak ellerle engel olduğu gün bunların suret-i haktan görünmesine fırsat verilmeden gereği yapılmalıydı.
Her şey aşikâr, her şey belliydi.
Şayet gladyonun 17 - 25 Aralık yolsuzluk susturuculu darbe girişimi veya 15 Temmuz işgal kalkışması başarılı olsaydı B planı olarak devreye sokulacaklardı.
Bunlar devreye girdikleri takdirde AK Partili kimi sembol şahsiyetleri "rol icabı" kurtarıp "kahraman" olacaklardı.
Gladyonun A planı mı?
15 Temmuz gecesi Bahçelievler'de bekleme odasına alınan Kılıçdaroğlu'nun CHP'sidir.
Hayır, A ve B planı dediğim afaki değildir. Sonuç itibariyle yapılmak istenen tastamam budur.
Sayın Erdoğan'ı, Fetullah'ın "teknik nakavt" tesmiye ettiği 17- 25 Aralık'la indirmek istediler, olmadı. (Yeni CHP lideri Meclis kürsüsü dahil her yerde FETÖ çıktısı tapeler okumuş, AKP'liler de "yüce divan" deyip durmuştu.)
Sayın Erdoğan'ı 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarıyla katletmek istediler, başaramadılar. (Yeni CHP liderinin hiç değilse o gece yeri belliydi; Bahçelievler'de bekleme odasındaydı işte. Malum AKP'lilerin o gece nerde beklediklerini bile bilemiyoruz.)
Teknik nakavt (17- 25 Aralık 2013) ile 15 Temmuz 2016 arasında AK Parti'yi AKP haline getirmeye çalıştılar. Yani, Erdoğan'ı indirmenin en sinsi yolunu denediler, başaramadıkları gibi deşifre oldular.
Fakiri takip edenler bilirler; 2014'ten beri AK Parti ile AKP'yi tefrik edip şu tanımı yaptım: Ruhundan yani Erdoğan'dan kopartılmış AK Parti'ye AKP denir.
"Yeni CHP"nin sağı AKP'dir; AKP'nin solu da "yeni CHP."
Malumunuz, gladyonun tek gayesi Erdoğan'ı indirmektir. Bunların da sağlı sollu tek gayesi budur.