Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş'i bilmezsin, Umut'u bilmezsin, dahası, hiçbir oyununu bilmezsin.
Denemelerini, şiirlerini ve Fransızcadan yaptığı o mükemmel çevirileri bilmezsin.
Tee 1969'da çıkardığı "Edebiyat Dergisi"ni, yetiştirdiği ozanları, öykücüleri bilmezsin.
Ki, her biri edebiyatımızın yüz akıdır.
Hepsinden geçtim, adını bile bilmiyorsun. Söz konusu televizyon programında tam 5 kez Nuri Pakdil yerine, Nevzat Pakdil dedin.
Hadi seni anladık...
Nihayetinde, en son okuduğu kitap İnce Memed olan bir genel başkanın partisinin (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel'sin...
Ya seni konuk eden, yaşı 60'ına merdiven dayamış o gazeteciye ne demeli?
Mezkur yanlışını düzletmediğine göre o da bilmiyor demek ki.
İyi de, adını bile doğru dürüst bilmediğiniz 85 yaşındaki bir bilge sanatçı hakkında ne duydunuz ne anladınız da onu ziyaret eden Sayın Hulusi Akar'a demediğinizi bırakmıyorsunuz?
Nasıl özensiz, nasıl yalapşap adamlarsınız?
Bu şaşkaloz şuur, bu zıpçıktı tecessüsle bin yıl yaşasanız Nuri Pakdil'in klas duruşunu, sükut suretinde direnişini, antikapitalist, antisiyonist, antiemperyalist kişiliğini anlayamazsınız.
Ölçünüz yok, izanınız yok, insafınız yok.
Dahası, nasibiniz yok.
Bir yazın ustası, bir sanatçı böyle mi değerlendirilir?
Bu çeyrek porsiyon hakikat avcısı madrabazlığın, "Nazım Hikmet vatan hainidir" veya "Moskof uşağıdır" demekten ne farkı var?..
Aynı adamlar, aynı programda Nuri Pakdil'in ardından Necip Fazıl'a da rezilce saldırdılar.
Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı güya itibarsızlaştırmak için bir fotoğraf karesini ekrana yansıttılar.
Fotoğraftaki Necip Fazıl üstadımızın yanındaki gençlerden biri, henüz lise talebesi Hulusi Akar.
Bu cehalet sarhoşları nerden bilsinler, Necip Fazıl'la birlikte olmanın nasıl büyük bir onur olduğunu?!
"Güliver kompleksi" müstahsili bir özgüvenle malul bu adamlar...
Bu CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve onu programına konuk eden o gazeteci muhterem...
Yaşar Nabi'nin, "bir mısraı bir millete şeref verecek şair" dediği Necip Fazıl hakkında ne biliyorlar?
"İslamofaşist" diye hakaret ettikleri Necip Fazıl'ın çıkardığı dergilerde Cahit Sıtkı'dan Sait Faik'e, Bedri Rahmi'den Sabahattin Ali'ye kadar birçok edebiyatçının arzı endam ettiğinden haberleri var mı?
Nasıl bir kinle maluller ki...
"Nazım şiirden yattığı dönemde, kumardan ayyaşlıktan içerde yatan adam..." şeklinde Necip Fazıl'a haysiyetsizce iftira atıyorlar.
Nazım Hikmet'in Necip Fazıl'a söylediği şu sözden de utanmıyorlar: "Benim rejimim olsa ben de seni asardım. Ama inanmış olmanın haysiyetini ve sanatta eskinin en yükseği olmandaki değeri inkâr etmezdim..."
Lise yıllarında Necip Fazıl'la aynı fotoğraf karesinde bulunma şansına / onuruna sahip olduğu için Hulusi Akar'ı itibarsızlaştıracağını sanan bu usaresizler...
Necip Fazıl'a 1980'de yazdığı mektuba "Üstad" diye başlayıp, "Kültür Bakanlığı büyük ödülünü kazandığınız için sizi candan kutlarım. Bu ödülü almakla Kültür Bakanlığı'nı onurlandırdınız..." diye devam eden Aziz Nesin'e ne diyecekler?
Necip Fazıl'a karşı yapılan bu saygısızlığa, fakirden evvel, Necip Fazıl ödülleri veren refikimiz Star gazetesi ve yıllar yılı söz konusu ödülleri alan değerli sanatçılarımız tepki göstermeliydi.
Demek ki, küfürlerinde bile samimiyetsiz bu madrabazlara cevap vermeye tenezzül etmiyorlar.
Haklı olabilirler.
Necip Fazıl'dan öğrendiğim "fikrin öfkesi" olmasaydı belki ben de tenezzül etmemeyi başarırdım.