Biliyorsunuz, geçen hafta OECD'nin (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) PISA araştırmasının sonuçları açıklandı.
PISA'nın açılımı "The Programme For International Student Assessment". Türkçesi, "Uluslararası Öğrenci Başarısını Değerlendirme Programı".
Üç yılda bir yenilenen araştırma, OECD üyeleri başta olmak üzere 65 ülkede 15 yaş grubundaki öğrencilere matematik, fen, okuma-anlama becerisi gibi alanlarda yapılan test sınavına dayanıyor.
Türkiye bu yıl 65 ülke arasında genel ortalamada 45, matematikte 44, fen bilgisinde 43, okuma-anlama becerisinde ise 42'nci sırada yer aldı.
***
PISA klasmanında Güney Kore hep zirveye oynuyor. Bu yıl da kural değişmedi; genel ortalamada ilk dörde girdi, matematikte başı çekti.
Zaten ABD Başkanı Barack Obama başta olmak üzere, dünyanın birçok lideri ve akademisyeni Güney Kore'nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 7.6'sını ayırdığı (OECD ortalaması yüzde 5.6) eğitim-öğretim sistemini öve öve bitiremiyorlar.
Ama madalyonun bir de öbür yüzü var...
***
Güney Kore'de eğitim-öğretim düzeni acımasız bir rekabet üstüne kurulu. Öğrenciler tam gün eğitime ek olarak akşamları da saatlerce özel ders alıyorlar.
Yani, ne geceleri var, ne gündüzleri...
Ne yazları var, ne kışları...
Aileler ve çevre öyle baskı kuruyorlar, sınavlarda öylesine yüksek dereceler bekliyorlar ki, çocukların psikolojileri bozuluyor.
Hele hele üniversitelerin kapılarının açılması için zorunlu köprü olan lise sonrası yetenek sınavı öğrenciler için tam bir karabasan.
Zira Güney Kore'de her 100 aileden 85'i çocuğunun en iyi üniversitelerden birinin diplomasına sahip olmasını istiyor. (Not: Örneğin, Avrupa'nın en zengini Almanya'da bu oran yüzde 30).
***
Sonuç?
Yine OECD'nin mührünü taşıyan "Öğrenci mutluluğu" araştırmasına göre, "Okulda, sınıfta mutluyum" diyen Güney Koreli öğrencilerin oranı yüzde 60'ın altında.
65 ülkelik klasmanın son sırasında.
Bir başka deyişle,
dünyanın en mutsuz öğrencileri Güney Kore'de. (Not: Türkiye tam ortada; yüzde 80'in biraz üstündeki mutluluk oranıyla 33'üncü sırada.)
***
Özetle,
Güney Koreli öğrenciler, matematikte dünya birincisi ama mutlulukta dünya sonuncusu.
Bir birincilikleri daha var:
Gelişmiş ülkeler arasında intiharların en çok olduğu ülke Güney Kore. Bitmedi;
Güney Kore'de 40 yaşın altındakilerde intihar, bir numaralı ölüm nedeni.
Yarış atları daha 40'ına gelmeden tökezliyorlar.
Değer mi? Onca genç hayatın solması, yazık değil mi?
"Çocukların ağzı var, dili yok. Haftada 40 saat okulda, 20 saat dershanede çalıştırıyorsunuz. Aslında, çocuğa haftada 60 saat ders, suç" diyen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yı sonuna kadar destekliyorum.
Unutmayın; Türkiye'de de intihar olayları en çok 15-24 yaş diliminde görülüyor.