Londra'yı seviyorum. Londra'nın parklarını Londra'dan daha çok seviyorum. Hangi birini saysam... Bushy Park, Green Park, Greenwich Park, Hyde Park, Kensington Gardens, Regent's Park, Richmond Park, St. James's Park, Brompton Cemetery, Gordon Square Gardens...
Bu sonuncusuna geçen hafta, tarih vereyim, 8 Kasım'da bir kadının büstü konuldu. İngiltere Prensesi Anne'in de katıldığı törenle.

***
O bir Müslümandı. Adı: Nur İnayet Han. Babası Hindistan'ın saygın Mevleviler'inden Hazret İnayet Han'dı. Annesi ise bir Amerikalı.
Barışçı, hoşgörülü ve çağdaş değerlerle örtüşen inancını müzik yoluyla yaymak için kendi tekkesini kuran Hazret İnayet Han'ın ünü o kadar yayıldı ki, Çar II. Nicolas'nın danışmanı Rasputin tarafından Moskova'ya davet edildi.
Nur İnayet Han, işte o davet sırasında, 1914 başında Kremlin'de dünyaya geldi.
Bolşevik Devrimi sırasında ailece Paris'e kaçtılar.
Nur İnayet Han, Sorbonne Üniversitesi'nde çocuk psikolojisi eğitimi gördü, Paris Konservatuvarı'nda da arp dersleri aldı.
Güzeldi, akıllı, hem de çok akıllıydı, öykü yazacak kadar edebiyata yatkındı, doğuştan sanatçıydı...
Babasının 1927'de ölümüyle annesi ve iki kardeşiyle birlikte ekmek kavgasına girişmişti. Tam hayatlarını düzene koydukları sırada İkinci Dünya Savaşı patlak verdi ve Hitler'in orduları Paris'i işgal etti. Binbir güçlükle İngiltere'ye sığındılar.
Nur İnayet Han barışçıydı ama Hitler'i tüm Avrupa'yı totaliter rejimine tutsak edecek bir tehlike olarak gördüğü için Nazi Almanyası'na karşı savaşa gönüllü olarak katılmaya karar verdi. Hem de Paris'te savaşacaktı!
İngiliz Hava Kuvvetleri'ne başvurdu. Talebi kabul edildi, Churchill'in 1940'ta kurduğu istihbarat ve sabotaj örgütü "Special Operation Executive" (SOE) kadrolarına katıldı. Hızlandırılmış radyo haberleşmesi kursunun ardından gizlice Paris'e gönderildi. Tarih: 16 Haziran 1943. "Madeleine" kod adıyla.
İngilizler'in ummadıkları kadar başarılı oldu. Gönderdiği bilgileri kusursuz şifreliyordu. Ne var ki, 3.5 ay sonra Gestapo gizlendiği evin kapısına dayandı.
Bir işbirlikçi tarafından ihbar edilmişti. Onca işkenceye rağmen ağzından tek kelime alamadılar.
Elleri-ayakları zincirlenmiş olarak Pforzheim Cezaevi'nde bir hücreye kapatıldı. 10 ay boyunca. Daha sonra 1944 Eylül'ünde Dachau toplama kampına gönderildi. Ve 12 Eylül 1944'te orada SOE gizli ajanı üç kadınla birlikte kurşuna dizildi. Cesedi kampın fırınında yakıldı.
***
Ama özverisini, kahramanlığını ne Fransa unuttu, ne de İngiltere. Fransa'da Valençay, Suresnes ve Grignon'da anısına taşlar dikildi, plaketler asıldı.
İngiltere ise en önemli liyakat madalyalarından birini verdi onun anısına. O kadarla kalmadı; Londra'nın merkezinde, British Museum'a pek de uzak olmayan Gordon Square Gardens'a bir büstünü dikti.
İşte geçen hafta, 8 Kasım'da, Prenses Anne törenle o büstü açtı.
İlk Londra gezimde İngiltere'nin "İkinci Dünya Savaşı'nın tek Müslüman kadın kahramanı" ilan ettiği Nur İnayet Han'ın büstünü ziyaret edeceğim.
Londra'yı seviyorum. Parklarını Londra'dan çok seviyorum. Herhalde bundan böyle Londra'nın parklarından en çok Gordon Square Gardens'ı seveceğim.