Üç yıl önce aşağıyukarı bugünlerde, Yunanistan'da seçimi kazanıp iktidarı Yeni Demokrasi'den devralan PASOK'un lideri Yorgo Papandreu programda olmayan bir basın toplantısı düzenledi.
Daha doğrusu bir bombanın pimini çekti: "Bizden önceki iktidarın hazırladığı 2009 bütçesi tahrifatla, yalanla dolu. Örneğin kamu açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 6 olacağı öngörülmüş. Oysa gerçek rakam, bunun iki katından fazla, yüzde 12.7!"
Ve bu inanılmaz itirafın ardından kredi derecelendirme kuruluşları Yunanistan'ın notunu indirmek için yarışa girdiler.
Önce komşu debelendikçe battığı bir krize yuvarlandı.
Ardından Avrupa çıkış yolunu bir türlü bulamadığı bir kamu borcu labirentine düştü.
***
Aradan üç yıl geçti. Bu üç yılda Yunanistan kemer sıkmak uğruna neler neler yapmadı ki...
Ücretler düşürüldü: Kamuda yüzde 25, özel sektörde çok daha fazla.
KDV'ye zam yapıldı. Akaryakıt, tütün ve alkollü içkilerin vergileri artırıldı.
Sosyal güvenlik primi ödeme süresi uzatıldı, emeklilik yaşı yükseltildi, gelir vergisinden muafiyet tabanı iyice aşağı indirildi.
Kamuda kadrolar önce donduruldu, daha sonra daraltıldı. Okulların, hastanelerin hem personeli, hem bütçeleri küçültüldü. Kreşlerin yemek, hastanelerin ilaç giderlerine ödeme yasağı getirildi.
...Ve bütün bu özverilerin sonunda Yunanistan'da işsizlik üç yılda yüzde 11'den yüzde 25'e fırladı. Kamu borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 120'den yüzde 170'e çıktı.
***
"Troyka" (AB, IMF ve AMB) şimdi "Aferin" diyor Komşu'ya,
"Reformların yüzde 60'ını gerçekleştirdin. Geriye yüzde 40 kaldı!"
O yüzde 40 ne demek biliyor musunuz? Cevap:
En az 150 reformu daha hayata geçirmek.
O reformlar arasında neler mi var? Birkaçını sayayım: İşten çıkarmanın kolaylaştırılması. Asgari ücretin kurallarının, kriterlerinin ve tabanının değiştirilmesi. Bazı serbest meslek gruplarının (Doktorlar, eczacılar, avukatlar, liman işçileri gibi) imtiyazlarının lağvedilmesi, yani rekabete açılması.
Üstelik bu zorlu reformların sorumluluğunu üstlenme iradesinin en geç 12 Kasım'a kadar beyan edilmesi şartı koşuluyor. Nasıl beyan edilecek? Reformlara ilişkin yasa tasarılarını parlamentodan geçirerek.
Yoksa? 31.5 milyar avroluk yeni kredi dilimi serbest bırakılmayacak. Ve o zaman Yunanistan iflas bayrağını çekecek. Zira ülkenin nakit rezervleri 16 Kasım'da sıfırlanmış olacak.
Ha gayret Komşu, ha gayret!
Bak sana bir de teselli ikramiyesi var: "Credit Suisse" uzmanlarının hesaplamalarına göre, önümüzdeki iki yılda "Avro Bölgesi"nden ihraç edilmen olasılığı yüzde 90'dan yüzde 60'a indi! Tebrikler!