Bazı meslektaşlarımın "Taşra" diye burun kıvırdıkları bölge temsilciliklerimize ve il bazındaki bürolarımıza çok ama çok önem veririm.
Birkaç ay önce bir karar aldım: Aylık olağan bölge temsilcileri toplantısını bundan böyle sadece İstanbul'da yapmayacağız. "Uç beyleri" dediğim arkadaşlarımı her ay İstanbul'a çağırıp megakentin ürkütücü boyutları altında ezdirmeyeceğiz.
Ya ne yapacağız? Cevap: Her ay bir bölge temsilciliğimizde toplanacağız. Geçen ay Akdeniz temsilciliğimizle başladık. Yani, Antalya'da toplandık. Bu ay sıra Ege'deydi. İzmir'de bir araya geldik.
Sağ olsun, Ege Temsilcimiz Ünal Ersözlü, özel yaşamındaki acısına rağmen (Kız kardeşini yitirdi), çok iyi bir ev sahipliği yaptı.
Bizim aylık bölge toplantılarımız laf olsun diye düzenlenmez. Tam bir çıkarmaya dönüştürürüz: Genel yayın yönetmeni, yardımcısı, bölgelerden sorumlu koordinatör, bölgelerden sorumlu haber müdürü, insan kaynaklarından mali işlere, baskıdan promosyona ve reklama kadar tüm idari birimlerin en üst düzey yöneticileri ve de diğer bölgelerin temsilcileri bir araya geliriz. Neredeyse bir yolcu uçağının yarısını dolduracak kadar geniş bir kadro.
Ve ucu açık, yani saatlerce süren toplantıda, sadece o bölgenin değil, gazetenin Anadolu'yu ve Trakya'yı saran tüm dallarının sorunlarını masaya yatırırız. Haberden ilana, promosyondan dağıtıma, reklamdan mali işlere kadar...
İzmir'deki ılık kış gecesindeki toplantıda da aynen öyle oldu. Sevgili Ünal acısına rağmen tatlı telaşına da zerrece ara vermemişti zaten.
Tatlı telaş? Hemşehrilerime müjdelerim; Ege ekimiz için geriye saymayı başlattık. Kadrolar, SABAH Ege Temsilciliği'nin tepeden tırnağa yeniden dizayn edilip döşenmesi, tanıtım, pazarlama, reklam... Pupa yelken gidiyor.
İyi, çok iyi bir toplantı oldu.
Hele dağıtım servisimizin patronu, "Son haftalarda tirajımızda nereden kaynaklandığını bir türlü tespit edemediğimiz, günlük ortalama 10 bin yazan bir artış var" dediğinde. Ve de sesinin tonunu biraz düşürerek eklediğinde: "Galiba eklerden ve özellikle bölge sayfalarından..." (Not: Daha önce de SABAH'tan Mektup'ta anlattığım gibi, Akdeniz, Çukurova ve Başkent eklerimizin yanı sıra ana gazeteye Marmara, Karadeniz ve Doğu Anadolu ile Anadolu sayfaları ekliyoruz. Sonuçlarından, geriye dönüşlerinden çok memnunuz, çoook.)
O güzel İzmir gecesindeki toplantı ileri bir saatte bitip masadan kalkarken, dudaklarımdan Yahya Kemal Beyatlı'nın dizeleri döküldü: "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik..."
Sağ olun, var olun uç beylerimiz...
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...