Washington'dayım. Bir grup meslektaşım ve diğer konuklarla doğrudan uçuş noktalarına ABD başkentini de ekleyen THY'nin Washington'a ilk seferinin heyecanını paylaşıyoruz.
Washington'daki görkemli Türkiye Büyükelçiliği ikametgâhında, Büyükelçi Namık Tan'ın bizim için verdiği davette, bir genç yanıma yanaştı: "USA SABAH'ı beğeniyoruz. Memleketteki SABAH'ın rüzgârını nihayet burada da estirmeye başladınız..."
Benim için güzel bir sürpriz oldu. USA SABAH sitemizi hazırlayan arkadaşlarım adına gerçekten çok sevindim. Dönüşte hem övgüleri, hem de eksiklere ilişkin eleştirileri onlara bire bir aktaracağım.
SABAH bir yandan Türkiye'nin en dinamik gazetesi olma iddiasının çıtasını her geçen gün daha da yükseltirken, bir yandan da yeniden yapılanma çalışmalarını tamamlamak için zamana karşı yarışıyor.
Reorganizasyon şemasını hayata geçirip, taşların yerine oturmasını sağladıktan sonra, sanırım 2011'in ikinci yarısından itibaren Türkiye sınırları dışında yeni hedeflere kulaç atmaya başlayacağız.
Hedefimiz; SABAH'ı küresel bir gazeteye ve küresel bir markaya dönüştürmek.
Bu amaçla, önce Avrupa'nın büyük başkentlerinde varlığımızı güçlendireceğiz.
Ardından sıra diğer kıtalardaki başkentlere gelecek.
Örneğin bizim henüz Washington'da bir temsilciliğimiz yok. Daha doğrusu vardı, o malum kriz sırasında kapandı.
Washington'un yanı sıra Latin Amerika'nın en az iki ülkesinin başkentinde de bayrağımızı dikmemiz şart.
Asya'da Pekin, Tokyo, Moskova, Astana, Bakü, Tahran, Bağdat ve Körfez emirliklerinden birinin başkenti de sırada bekliyor.
Sanırım, bir sonraki yıl başta Kahire olmak üzere, Afrika'da önemli birkaç başkente de demir atmamız gerekecek.
Tabii her şey yolunda giderse. Yani küresel ekonomide yeni bir deprem olmazsa.
İşte USA SABAH bir anlamda bu dış atılımın ilk adımlarından biri oldu.
Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle.
Not: Oktay Ekşi olayıyla ilgili yazıma yığınla yanıt aldım. Tepkilerin bir bölümünde SABAH'ın bazı yazarlarıyla ilgili eleştiriler de dile getiriliyor. Merak etmeyin; hepsini adreslerine ilettim.