Çelişki gibi görülecek ama kurulların bağımsızlığının bir siyasi yönetim için ne denli önemli bir can simidi olabileceğinin en son ve çarpıcı örneği ABD Merkez Bankası (Fed) ile görüldü. Ve de onun hem cesur, hem de bildiğinden şaşmayan başkanı Ben Bernanke ile.
Fed, Başkan Barack Obama'nın -kendi ifadesiyle- ara seçimden tam bir bozgunla çıkmasının hemen ertesinde dünya ekonomi ve finans tarihinde eşi görülmemiş bir adım attı: Piyasadan 600 milyar dolarlık orta ve uzun vadeli hazine bonosunu satın almaya karar verdi.
Anlamı: Piyasaya 600 milyar dolar nakit para sürülecek.
Elbette bir günde veya bir defada değil: 2011 Haziran'ına kadar olan dönemde peyderpey, daha doğrusu, her ay ortalama 75 milyar dolarlık dilimler halinde.
Kararın ne denli cesaret isteyen bir kumar olduğunu göstermek için bir-iki istatistiki örnek verelim:
ABD'nin gayrısafi yurtiçi hasılası 14.2 trilyon dolar. Bernanke'nin piyasaya süreceği para, ABD'nin milli gelirinin neredeyse yüzde 5'ine denk geliyor.
Bize uyarlarsak; Türkiye'nin gayrisafi milli hasılası 800 milyar dolar kadar olduğuna göre, Merkez Bankası'nın banknot matbaasını çalıştırıp bir anda piyasaya 30- 35 milyar dolar (42-49 milyar lira) para sürmesi gibi bir şey bu.
Üstelik bu paranın karşılığı yok. O nedenle enflasyonu kamçılaması gerekir. Zaten Bernanke'nin istediği de o: Fed öngörülerine göre, ABD'de bu yıl enflasyon yüzde 1.7-2 aralığında olmalı ki, piyasa canlanabilsin, istihdam artabilsin. Oysa onca çabaya rağmen enflasyon yüzde 1.2'ye demir atmış durumda. O yüzden de piyasa ölü toprağı serpilmiş gibi.
Ama madalyonun bir de öbür yüzü var: Doların hem uluslararası tedavül, hem de rezerv parası olması nedeniyle ve de ABD'de faiz hadleri neredeyse sıfırlandığı için basılacak bu 600 milyar doların büyük bir bölümü (Tahminlere göre, en az 400 milyar doları) sınır dışına çıkacak. Sıcak para olarak nemalanabileceği ülkelere gidecek. Yani "Yükselen piyasalar"a girecek. Çin'e, Hindistan'a, Brezilya'ya, Güney Afrika'ya ve de Türkiye'ye...
Ve oralardaki enflasyonu azdıracak!
O ülkelerin makro dengelerini bozacak.
Ne yaparsınız; küreselleşme böyle bir şey.
Ama piyasa aktörleri "Buna da şükür" diyorlar. Zira, Bernanke "En az kötü" senaryoyu tercih etti. Beklentiler Fed'in 1-1.5 trilyon dolar arası karşılıksız para sürebileceği yönündeydi. Yani ABD'nin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 10'u kadar!
O yüzden, bakmayın siz piyasada dolar bollaştı, arz artarken talep düştü gerekçesiyle "Yeşil" in değer kaybetmesine. Göreceksiniz, bir süre sonra dolarda eğilim tersine dönecek.
Başa dönersek; Demokrat Partisi'nin ağır bir yenilgi aldığı, sandığın galibi Cumhuriyetçiler'in Başkan Obama'nın anasından emdiği sütü burnundan getirmeye iyice kararlı oldukları bir dönemde, Fed gerçekten tam anlamıyla bağımsız olmasaydı, 600 milyar dolar karşılıksız para basmak için Beyaz Saray'ın ya da Kongre'nin izni gerekseydi, Bernanke piyasalara hiç bu resti çekebilir miydi?